5 Ağustos 2015 Çarşamba

Aynı evde iki yabancı

Fazla naz aşık usandırır - on yedinci bölüm
-Erkek uzmanların / yazarların düşünceleri yanıltıcı olabilir mi? Bu tereddütü gidermek için konularında uzman kadın yazarları okumaya karar verdim.
-Nazlı Özburun; o da terapist ve kitap yazıyor. Kitabında (Yaşarken kaybettiğimiz hayat) güncel konulara vurgu yapıyor; “ ... ..Samimiyetin kaybolduğu ve özenin olmadığı ilişkiler, aynı evde yabancılaşan insanlar üretiyor. Bir
tarafın hep kendini haklı gördüğü ve karşı tarafın da hep haksız görüldüğü bu durumda, bir süre sonra aynı evde yaşayan iki yabancıya dönüşüyor.
-Kendimiz için en geniş açıdan kullandığımız affediciliği, eşimiz için nedense en darından kullanıyoruz. ... ..
-... .. Bize ne mi oluyor? Biz zaten hep iyi olan taraftık! Kötü olan da zaten gitti. Oyun da burada bitti!” diyor.
-Yorum yok ....
-Nazlı Özburun devam  ediyor; “ (sf.96) “Kadın da erkek de aynı insan malzemesinden yapılmış ama birbirinin eşi ve tamalayıcısı olsun diye farklı özelliklerle donatılmışiki varlık aslında. Biz böyle bir bakış açısıyla bakamayıp, kendi yapamadığımız ama idealleştirdiğimiz davranış modellerini diğerinden beklemeye, hatta onu zorlamaya başladığımızda ipler kopuyor. ... ...
-Kadına da erkeğe de birbirini anlasınlar diye ortak duygular da verilmiş, birbirlerini tamamlasınlar diye ortak olamayan duygular da verilmiş.
-O zaman karşımızdakini anlamak için gösterdiğimiz çabaya odaklandığımız kadar, onu olduğu gibi kabul etneye de odaklanmak durmundayız. Her zaman anlayamayız zira. ... ..
-Sukûnet bulmak için yapılan evlilikler de cinnet geçirme mahallerine dönüşüyor bir bir.

-Karşı tarafın kalbiyle değil de nefsiyle karşı karşıya gelip rezonans kuruyorsak, kırdığımızn misli kadar kırılıyoruz.... ...”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder