19 Haziran 2012 Salı

Eksik olan parça

Zaman zaman gündeme gelen bir şey var. Gelir ortalaması çok yüksek olan ülkelerde intihar olaylarına daha fazla rastlandığını biliyoruz. Zenginlik ve huzurun hakim olduğu izlenimiyle bilinen Norveç’te meydana gelen olay insanlığı şoka sokmuştu. Bu konuda bir gazetede yer alan makale dikkati çekici. Norveç’te yayımlanan Aftenposten’in 13 Haziran 2012 nüshasından tercüme edilen makalede (Jan Kjaerstad) , 22 Temmuz 2011 tarihinde meydana gelen Anders Behring Breivik katliamına yer veriliyor. “.. Bereivik’in ruh dünyasında insanların, büyük ideolojik oyunların piyonlarından başka bir şey olmadığını yazdı. Ama burada benim bir sorum var: Burada da bir savaş retoriği unsuru yok mu? Bir savaşta benzerlerimizi öldürme hakkımız vardır ve
 bunu başarabilmek için onları insanlıklarından çıkarmamız gerekir. Breivik’in aynı mantığı izlediğini düşünebiliriz. Ona göre bu bir savaştır ve yapılan da meşru müdafaa. Öyleyse Norveç’in katıldığı veya ya da halâ katılmakta olduğu savaşlar ile, Breivik’in gençlerle meskun bir adayı basıp soğukkanlılıkla öldürmesini sağlayan savaşla bir irtibat mı kurmak gerekiyor? Ya da Breivik bir birey olarak şimdiye kadar bilinmeyen hatta görülmemiş  bir günümüz insanı potansiyelini mi bizlere ifşa etmekte? Breivik elimizde olan psikoloji teorilerini ve modelleri aşıyor. Psikolojinin bir yığın teşhislerinden alınmış sendromları ve açıklayıcı “patckwork”ü (yamalı bohça) bir