3 Kasım 2014 Pazartesi

Hayatı sorgulamayalım mı? *

-“ .. .. İki insan evlendiğinde hayatlarının geri kalanı boyunca, donmuş gibi bir arada kalmalılar. Aynı iki ray gibi yan yana uzayıp gideceksin, daima aranda aynı uzaklığı bırakarak. Hatta zaman zaman biriniz daha uzağa gitmeyi ya da biraz daha yakına gelmeyi istese bile,  bu kurallara aykırı. Kurallar diyor ki: ‘Mantıklı ol, geleceği düşün, çocuklarını düşün: Değişemezsin, hareket noktasından varacağın yere kadar; birbirleriyle aralarında aynı uzaklığı koruyan iki tren rayı gibi olmak zorundasın. ‘Kurallar aşkın değişmesine izin
vermezler ya da önceleri büyüyüp sonra yarı yolda azalmasına da – bu çok tehlikelidir. Ve böylece ilk birkaç yılın hevesinden sonra çiftler ayn uzaklığı, aynı sağlamlığı, aynı işlevsel doğallığı sürdürürler. Senin amacın türlerin devamını sağlayıp
onları geleceğe taşımaktır. Çocuklarınız yanlızca siz nasılsanız öyle kaldığınızda mutlu olacaklar- 143,5 santimetre (iki ray arasındaki mesafe) uzaklıkta. Asla değişmeyen bazı şeyler yüzünden mutsuzsan, onları düşün, dünyaya getirdiğin çocukları düşün. Komşularını düşün. Onlara mutlu olduğunu göster, Pazar günleri kızarmış biftek ye, televizyon seyret, topluma hizmet et. Toplumu düşün: Herkesin tam uyum içinde olduğunu düşüneceği şekilde giyin. Etrafına asla bakma, birisi seni izliyor olabilir ve bu da onu ayartabilir, o zaman bu boşanmak, kriz, depresyon demektir. Bütün fotoğraflara gülümse. Fotoğrafları salona koy, böylece herkes onları görebilir.. Çimleri kes, bir sporla uğraş- ah, evet, uzun bir zaman hareketsiz kalacağın için mutlaka spor yapmalısın. Spor yeterli olmazsa estetik cerrahi yaptırırsın Fakat asla unutma, bu kurallar çok yıllar önce çıktı ve onlara saygı göstermek gerekiyor. Bu kuralları kim koydu. Önemli değil. Onları sorgulamayın, ....”

ZÂHİR – Paula Coelho *

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder