5 Kasım 2016 Cumartesi

baba olmak *

Meğer baba olmak
-.... .. Meğer baba olmak, ayakları yerden kesiverenöyle güçlü bir heyecan mış ki. “Babacığım” diyerek kollarına atılan şirin bir yavrunun sevgisi ve heyecanı... ... fark ederek tebessüm edebilmekmiş baba olmak.
-... .. Mutlu yuvalar ve çocuklar, mutlu annelerin el emeği göz nuru imiş. Akıllı babalar, eşini mutlu etmenin bir çift tatlı söz, bir güler yüz ve dengeleri sağlayan değer vermeyle başarılabildiğini bilirmiş. .....
-Her şeyi “bana göre” penceresinden bakarak belirleyen babalar, muhatabını yok sayıyor demekmiş. Gide gide
bu yok saymalar, muhatabın da onu bir gün yok saymaya başlayabileceğinin sinyaliymiş. Yok sayılanların hayatla bağlantıları zayıflarmış. İşte eşini yok saymakla onun yok olmayacağının bilincinde olup, bu tavrın ailedeki herkesi manevi gıdasız bırakacak bir mahrumiyet tutumu olduğunun farkında olup, bundan köşe bucak kaçmak ve daha iyi tutumlarla gıdalanmak demekmiş.
-Yok sayılanlar (hatta hiç sayılmayanlar), ihtiyaç ve taleplerini ifade ederken muhataplarını kimi zaman dinliyormuş gibi yapar, susup zihninde kendi savunmasını hazırlamak, kimi zaman onu susturup hiç dinlememek, kimi zaman da dinleyip bildiğini okumak eğilimindedir.
-Onların ihtiyaçlarını biriktirmelerine, hiç olmadık bir biçimde ve zamanda ya içte patlamalar yaşayıp depresyona, ya da dışta patlama yaşayıp agresifleşmeye (saldırganlaşma) yol açacağını bilmekmiş baba olmak. ... ..
-Akşam olupyorgun argın eve geldiğinde, evi ve işini birbirine karıştırmadan, gülümsemesini yüzüne yayarak, eşi ve çocuklarıyla hiç olmazsa 20-30 dakika nitelikli beraberlik geçirerek... ..
-... ..
-..... Her ilişkinin mutlaka iki boyutu olduğunu bilip suçlama rüzgârına savunma yağmuru getireceğini; bunun için suçlamadan, kişiliği aşağılamadan yaklaşmayı tercih etmekmiş. ... ..
-Bağırıp çağırarak konuşmanın, insanı boğankurallarla onları yaşatmaya çaışmanın, kendi koyduğu kuralların ve zihnindeki inançların doğruluğundan emin olup hiç sorgulamamanın ve sonuçlarından da anlamamanın faturasının, kredi kartı limitini çok çok aşacağını ve kul hakkı batağına saplayacağının farkında olmakmış meğer baba olmak.
-Asık suralı olmakla ciddi olmanın aynı şey olduğunu zannederek, beton gibi bir yüzle eve girip kendisine yaklaşanları üşüten, yaralayan ve onların da yüzlerinin asık olmasına sebep olan, babalığı öğrenememiş baba olmaktan korkan ve bundan kaçınmak için candan bir baba olabilmeye çalışmakmış baba olmak.
-Evde dolaşması bile çocuklarının yüzünü aydınlatan, babalarna şaka yapan, omzuna ve sırtına binen ve “at baba” diye şarkılar söyleyençocukların cıvıltısını ruhunun neşesi bilen , oynarkeen onlarla çocuklaşıp günlük ritmi yaşarken sorumlulukları hatırlatan sevimli bir otorite ve davetkâr bir bir ifade ile çocuklarına yaklaşıp onları kuşatabilmekmiş meğer baba olmak.
-Eşinde ve çocuklarında gördüğü farklılıkları budayıp onları kendi istediği kalıba sokmak yerine, her farklılığı bir zenginlik vesilesi sayp asgari müştereklerde buluşabilmekmiş meğer baba olmak.
-Eşine olabildiği kadar doğru ve güzel davranarak kendisine dönecek bir enerji kaynağı oluşturabilmek; çocuklarının nasıl baba olacağına dair zihinlerinde güçlü ve etkin bir baba modeli çizebilmekmiş baba olmak.
-İhtiyacı olan şeyleri çocuklarına yeterince verememenin , o ihtiyacı dışarıda aramaya sevkettiğinin bilincinde olup ihtiyaçları gidermeye özen göstermek ve ortaya çıkan her sıkıntının arkasındaki ihtiyacı görüp onu ortadan kaldırmaya çalışabilmekmiş. baba olmak.  Bu ihtiyaçların başında şartsız sevgi, güven, saygı, doğru ilgi göstermekve onlara değer verip dilemenin geldiğini bilerek samimi bir gayretle, hangi yaşta olursa olsun , öğrenmeye, hayata geçirmeye ve yanlış olanı doğrusuyla değiştirmeye açık olabilmekmiş baba olmak.

-‘Seviyorum ve koruyorum mazereti ile steril ortamlar oluşturup çocuklarını toplumdan tecrit ederek büyütmek, onların kendi kararlarını vermelerine yerdımcı olmak yerine onların adına düşünüp karar vermek babalık değildir’ diyebilmek ve çocuklarının kendileri olabilmeleri için destek olabilmekmiş, meğer baba olmak.

*Hayat Filminden Kurtarıcı Kareler ıı  – Saliha Erdim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder