7 Şubat 2014 Cuma

Sivil idareye katılım*

Profesyonel subayların askeri beceriler gerektirmeyen idari mercilere nüfuzu... ..
Askeri ve sivil işlevlerin kesiştiği görevlere dair en çarpıcı örnekler şunlar olmuştur: (1) Benzerlerini 1949’a kadar Almanya, 1952’ye kadar  Japonya’da gördüğümüz türden, işgal
altına alınmış ülkelerdeki askeri valilikler; (2) Kuzey Atlantik Paktı’na (NATO) ait SHAPE ile Birleşmiş Milletler (BM) Kore Komutası gibi uluslararası askeri komuta birimleri ve (3) Amerikan yardımı alan ülkelerdeki askeri danışmanlık ve eğitim
grupları. ...
Bu tür makamlara atananlar, askeri ve siyasi sorumlulukların ayrı şekilde yürütülmesini sağlayacak uygun mekanizmaların yokluğunda, her iki görevi de yerine getirmişlerdir.  İşgal valilikleri, II. Dünya Savaşı şartlarında gelişen geçici bir fenomen olmuştur. ... savaş sonrasında işgal altındaki topraklarda askeri güvenlik işlevinin önemi azalmış, en acil çözüm bekleyen sorunların iktisadi, toplumsal ve anayasal nitelikli sorunlar olduğu görülmüştür. Teorik olarak, bu aşamada askeri denetimin yerini sivil idareye bırakması gerekirdi. Nitekim
Almanya'nın Fransız, İngiliz ve Rus işgal alanlarında sivil denetim, askeri denetimi ikame etmiştir. Ancak Orgeneral MacArthur’un popülaritesi ve ardındaki siyasi destek, generalin sivil bir işgal valisine bağlı görev yapan bir statüye indirgenmesini engellemiştir. .... Almanya’da işgal idaresi sorumluluğu .. askeri denetimin 1949 yılına kadar uzamasına yol açmıştır.... NATO’nun askeri ve sivil faaliyetlerini biri birinden ayırma gayretleri...
Askerlerin sivil görevlere atanmasındaki yoğunluk, bilhassa 1946 ila 1948 yılları arasında şiddetli eleştirilere yol açmıştır. ...
*Asker  ve Devlet – Samuel P. Huntington

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder