6 Mart 2015 Cuma

Kadınlar günü

gül ve diken
Yaklaştın...
Yakınlaştın...
İki kalp bir oldu...
Dengen bozuldu...
Bir hoş oldun...
Sesini duyunca...
Nabzın hızlandı...
Temas edince ateşler bastı...
Ayrı duramayacağını düşündün...
Karar verdiniz...
Bir elmanın yarısı olmaya...
Elma olgunlaştıkça...
Rengi değişti...
Gül bahçesinin goncası...
Gelişti...
Duruma hakim oldu...
İrileşen dikenleri...
Acıttı...
Çok da sivriymiş...
Ama olsun...




















Sabretmek gerek...
Arada bir kanadıkça yaraların...
Bu da geçer diyerek....
Ümitle baktın...
Geleceğe...
Hem gül...
Hem de diken...
Gül kokusu ve diken...
Terazinin kefeleri gibi...
Biraz gül kokusu...
Birazcık diken acısı...
Hangisi ağır basarsa...
Biraz ondan...
Biraz bundan..
Koklamak için yaklaş...
Canın yanınca uzaklaş...
Sakın bıkma...
Vazgeçme...
Etraf ne der sonra...
Sopa yedim diye...
Ortaklık bozulur mu...
Basit sebep kabul görür mü...
Öğrenecek çok şey var...
Hiç diken yokmuş gibi...
Gülümse...
Gözyaşların içinde...
Sihirli değnek arama..
Oyunun kuralı böyle...
Hem sabreden kazanırmış...
Öteki tarafta...
Lâmbadan çıkan cin bile çözememiş...
Elmanın öteki yarısını...
Dengede bırakmış...
Sessiz kalmış...
Yavaşlamış...
Akıl çekmecesindeki sorunları...
Pembe ile boyamış...
Zamanın eskittiği...
Sararmış sayfaları...
Donmaya bırakmış...
Eskinin sıcaklığını...
Saklamış...
Aklının uzak köşelerinde...
Aklın başından gider...
Gülün kokusu gelince..
Aklın başına gelir...
Diken acıtınca...
Sopa yiyince...
Sonu güzel olur...
Güzel düşününce....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder