27 Nisan 2017 Perşembe

Bir damda iki iklim *

-Bir yaz gecesi aile üyeleri damda uyumaktadır. Anne, oğlu ve hiç sevmediği gelini yakın bir şekilde uyurken görünce, bu manzaraya daha fazla dayanamaz, onları uyandırıp, bağırır;
-“Bu sıcakta nasıl bu kadar yakın uyuyabiliyorsunuz? Bu çok sağlıksız ve tehlikeli..” diye söylenir.
-Az sonra damın öbür ucunda kızı ve damadını, birbirine sırtını dönmüş olarak
uyuduklarını görür. Onları usulca uyandırıp: “Canlarım, hava soğuk, bu serin havada böyle uzak uyumayın, üşürsünüz” der.
-Bu sırada olup bitene şahit olan gelin, ellerini havaya kaldırır ve şöyle seslenir... ‘Allah’ım Sen ne büyüksün, ne yücesin... Bir damda bile, iki iklim yaratabiliyorsun’ der...
-Bu hikâyedeki gibi, bazen bakış açımız o kadar tarafgir olabiliyor ki, sıcak ve soğuğu algılayışımız bile değişebiliyor. ... ..
-Doğrudan söylenen sözlere muhatap olmak ve cevap vermek daha kolayken, bu şekilde dolaylı olarak, başka sebepler bahne edilerek yapılan iletişim çoğu zaman karşılıklı atışmalara dönüşür. Açıkça ifade edilmediği için kişiler akıl okumaya başlar. Yani diğerinin sözlerinin altına yatan niyete ve sebebe dair akıl yürütür. Bu ise, öfkeyi ve huzursuzluğu doğurur.
-Bizim toplumumuzda özellikle hanımlar arasında yaşanan dolaylı anlatım tarzı, iki taraf için de yıprtıcı olmaktadır. Karşılılklı söz savaşları sorunları büyütür ve içinden çıkılmaz bir hale getirir, Hikâyedeki gibi genellikle gelin kaynana ilişkilerinde en dramatik örnekleri yaşanır. Açığını bulma, eleştirme, beğenmeme, kusurlu ve yetersiz görme alışkanlığı tamamen nefisten kaynaklanan rekabet ve üstün olma tutkusunun sonuçları olarak ortaya çıkar. Kimin kimden daha becerikli, daha yetenekli ve kuvvetli olduğunun yarışları yapılır. Can acıtmak için söylenen bu sözler yüzünden ilişkiler, evlilikler ve insanlar zarar görür. Evlilikler biter, eşler psikolojik rahatsızlıklar yaşar, ailenin düzeni ve huzuru bozulur. ... ..
-... ..insan öncelikle kendini ve kendi zaaflarını keşfetmelidir. Tutkularını ve hırslarını tanımalıdır. Çünkü insan olumsuz duygularını hep karşısındakine yansıtır. ... .. Nefsini ve onun olumsuz hallerini bilmeyen insan, kibri ve şişmiş benliğini farkedemez. Hep kendini yüceltmeye ve yükseltmeye çalışır. Çevresindeki benliğini besleyen insanlara karşı taragir ve dolaylı bir şekilde davranır. Öfkesini masum olmayan, can acıtan kelimeler seçerek ifade eder. Sürekli kontrol edip, bir eksik ve kusur arayarak baktığı için zamanla içindeki hırs da arta, huzursuzluğu da...


*Aşk biter insan yorulu & Psikolog Banu Yaşar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder