Kadın ve erkeğin yaratılışına uygun
rolleri üstenmeleri; erkeğin
kendine güvenmesi, evde reis olması, saygı görmesi, kadının da davranışı;
yumuşaklığı, giyimi kuşamı ile kadın olduğunu hissetmesi, iki taraf içinde cinsel
istek için gerekli hormonların düzgün çalışmasını ve ruhen hazırlığı
sağlar.
Cinsellik;
... .. birbirlerine enerji aktarmalarıdır. Kadın da erkek de karşıt enerjinin
peşindedir. Karşıt enerjiyi alamayan kendini hep eksik hisseder. ... ..
Cinsel
ilişki de ruhen rahatlama çok önemlidir. Bu da ancak iki tarafın birbirini
istemesi ve cinselliğe aktif katılımı ile olur. Tek tarafın isteği
ile olan cinsel ilişki sadece fiziksel boyutta kalır. Tek taraflı istekle tatmin duygusu yaşanmayacağı için ruhsal boyut tamamlanmaz ve cinsel açlık geçmez. Cinsellikte ruhi rahatlamayı tamamlayan şey duygusal tatmindir.
ile olan cinsel ilişki sadece fiziksel boyutta kalır. Tek taraflı istekle tatmin duygusu yaşanmayacağı için ruhsal boyut tamamlanmaz ve cinsel açlık geçmez. Cinsellikte ruhi rahatlamayı tamamlayan şey duygusal tatmindir.
Duygusal basamak: Cinselliğin
fiziksel boyutta kalmayıp, duyguları harekete geçirmesidir. Özellikle kadınlar
için cinselliğin duygusal boyutu çok önemlidir. Kadın cinselliğe duygusal
olarak hazır olursa, ancak o zaman cinsellikten gerçekten haz alır. Kadını
duygusal olarak cinselliğe hazırlama görevi de erkeğin üzerinde bir
sorumluluktur. Kadının ruhsal boyutta korku, tiksinti gibi önemli bir sorunu
yoksa, her kadın da cinsel istek vardır, erkeğin bu isteği uyandırmak için emek
vermesi gerekir.
Dokunmak
kadınlar için çok uyarıcıdır. Kadın teni, erkek teninden on kat daha
duyarlıdır. Bu yüzden kadınlar; dokunulmayı, sarılmayı, el ele tutuşmayı
erkeklerden daha çok severler. Kadınların tenleri hassas olduğu için sert
dokunuşları sevmezler, canları yanar. Erkeğin kendine göre sert bulmadığı bir
dokunuş, kadın için acı verebilir.
Cinsel
ilişki öncesi erkeğin kadına güzel dokunması, sırtına ya da ayaklarına hafif
masaj yapması, boyun, kulak, sırt gibi dokunulduğunda ... .. kadında da erkekte
de duyguları harekete geçirir. ... .. Ayrıca
cinsellikte duygusal aşamada serotonin (mutluluk hormonu) endorfin (ağrı kesici
hormon) dopamin (enerji ve kendini iyi hissetmeyi sağlayan hormon ) salgılanır.
Çünkü karı
koca ruhen ve duygusal olarak tatmin olmuşlarsa cinsellik kafalarını meşgul
etmez. İbadete ve insanlarla ilişkilere de daha temiz bir kafayla zaman
ayırabilirler.
Tabi her
şeyin aşırısı zarar olduğu gibi cinsel ilişkinin de aşırısı zarardır. Cinsel
ilişki de aşırılık, sadece fiziksel tatmin yaşayan ruhsal ve duygusal tatmini
yaşamayanlarda daha fazla görülür.
Son
yapılan bilimsel araştırmalarda da cinsel ilişkide ön hazırlık evresi ne kadar uzun
olursa iki taraf içinde cinsel tatminin daha fazla olduğu ortaya çıkmış.
Cinsellik
bir hazdır; yemek yemek gibi. Yemek çok hızlı yendiğinde de insan doyar; ama
haz duygusunu en alt seviyede olur. Yemek yavaş yavaş yenildiğinde keyfi çıkar.
Ayrıca hızlı yendiğinde daha fazla yemek isteği doğar. Çünkü çok yemiştir;
fakat tadı alınamamıştır. Ayrıca yemekte insan bir tek kendinden sorumludur;
oysa cinsellikte eşinden de sorumludur. ... ..
... .. Bizim
toplumumuzda cinsellik sorunu var. İslam’da değil. İslam kadına gerekli bütün
hakları vermiş, müslüman kadının fazladan hakka ihtiyacı yoktur.
Kadın da
erkekte cinsel konuda cahil olunca, cinsellik iki taraf içinde eziyete
dönüşüyor. Erkekler, kadına nasıl dokunacağını, cinselliği nasıl sevdireceğini
bilemiyor. Kadınlar cahil, kendi bedenini tanımıyor, erkeği nasıl
yönlendireceğini bilemiyor derken bir çıkmazın içinde kalıyorlar. Sonuç
kadınlar yataktan kaçmaya çalışıyorlar, erkekler kadını kovalamaktan bıkıyor.
Sadece
cinsel organlarla yaşanan cinsellik mekanik bir cinselliktir, erkeği de kadını
da tatmin etmez. İki taraf da ... .. tatmin yaşayamaz. Kuru ekmekle karın
doyurmak gibidir, karın doyar; fakat lezzet yoktur.
Kısacası
eşler arasında cinsellik; fiziksel, ruhsal ve duygusal bütünlükle
gerçekleştiğinde gerekli fayda sağlanır ve karı kocanın arasında sevgi ve
muhabbettin artmasına sebep olur.
*Yazının tamamı için ( www.cocukaile.net)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder