-... .. Ortada bir ilişki varsa, bu ilişkinin en az iki muhatabı varsa,
olumlu da olsa olumsuz da olsa bu duruma gelinmesinde iki tarafın da dahli
vardır. Hiçbir zaman birisi tamamen haksız ya da tamamen haksız değildir;
yalnızca haklılık veya haksızlığın oranı farklıdır, ... .. Bu duruma göre, “Ben
haklıyım!” diyerek elinden geleni ardına koymayanlarımıza şu soruların
sorulması gerekir:
Bilen birilerine
danıştık, araştırdık, soruşturduk da haklılılığımıza öyle mi karar verdik?
Bu inanç, “Benim de yanlışım, hatam olabilir.” denmesini niçin
engelliyor?
... ..
Haklı olmak,
başkalarının haksız olduğu anlamına mı gelir?
... ..
... .. “Sen de haklısın...” demek dine ve ahlâka
ters değilse, niçin onun tarafına geçerek sıkıntıyı ve gerginliği bitir
miyoruz? ... ..
Amacımız her halükârda haklılığımızda inat etmek mi yoksa ortamı düzeltmek mi?
Ortamı iyice
gerdikten ve zedeledikten sonra haklılığın ne anlamı kalır?
... ..
Kimi zaman da usulen “Elbette benim de hatalarım vardır.” ya
da “Evet onun da heklı yönleri var tabi
ki.” deyip de hâlâ bildiğimiz gibi davranırsak, bu kime inandırıcı gelir?
Karşımızdaki şahsı sürekli “Ben haklıyım!”
diyerek bunaltmak, onu bizim haksız yönlerimizi bulmaya ve adeta kendini
haklı çıkartacak malzeme aramaya sevk etmez mi? Ve bu, giderek birbirimizin
hata ve yanlış adına neyimiz var neyimiz yok ortaya çıkarmak anlamına gelmez
mi? Bu yaklaşım kimin işine yarar?
Ben haklıyım diye ortalığı tarumar etmek, halı olmaya yakışan
bir durum mu?
Haklılık kimi zaman
onda kimi zamanda sen de olabilir. Kişiler arası ilişkilerde ve aile
atmosferini korumak adına haklılık iddiasını bir tarafa bırakarak ilişkiyi
zedelememek için ortamı gerginlikten kurtarmak adına, “Bu durumun düzelmesi için ne yapabilirm?” diye sormak ve
eelinden geleni yapmak daha akılıca değil mi?
... ..
Haklı olmak, başkalarının yanlış davranmasına zemin
hazırlayacak bir etkilenmeye zemin hazırlayacak bir etkilenmeye sebep olursa bu
haklılığın ne kıymeti kalır?
... ..
En
güzel haklılık; haklılığını, sulh ve salâh için kullanarak gönüllere ve
akıllara şifa olacak mutevazı bir yaklaşım biçimi,ne ve sevecen bir
kuşatıcılığa dönüştürebilmeyi başarabilmektir.
Kişiler arası
iletişimde haklı olalım fakat haksız çıkarma mücadelesi içinde olmayalım.
Gönlümüzü genişletmesi ve lisanımızı düzeltmesi için Yaradan’ımıza el açıp
gayret yelkenlerini şişirerek rahmet deryasında seyredelim inşallah. ... ..
Gayret
bizden, takdir Allah’tandır.
... ..
*Hayat Filminden Kurtarıcı Kareler ı – Saliha Erdim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder