23 Aralık 2015 Çarşamba

Ben Haklıyım *


-... .. Ortada bir ilişki varsa, bu ilişkinin en az iki muhatabı varsa, olumlu da olsa olumsuz da olsa bu duruma gelinmesinde iki tarafın da dahli vardır. Hiçbir zaman birisi tamamen haksız ya da tamamen haksız değildir; yalnızca haklılık veya haksızlığın oranı farklıdır, ... .. Bu duruma göre, “Ben haklıyım!” diyerek elinden geleni ardına koymayanlarımıza şu soruların sorulması gerekir:
            “Haklıyım” inancı, hakikati aradığımız için mi
oluştu?
            Bilen birilerine danıştık, araştırdık, soruşturduk da haklılılığımıza öyle mi karar verdik?
            Bu inanç, “Benim de yanlışım, hatam olabilir.” denmesini niçin engelliyor?
            ... ..
            Haklı olmak, başkalarının haksız olduğu anlamına mı gelir?
... ..
... .. “Sen de haklısın...” demek dine ve ahlâka ters değilse, niçin onun tarafına geçerek sıkıntıyı ve gerginliği bitir miyoruz? ... ..
Amacımız her halükârda haklılığımızda inat etmek mi yoksa ortamı düzeltmek mi?
Ortamı iyice gerdikten ve zedeledikten sonra haklılığın ne anlamı kalır?
... ..
Kimi zaman da usulen “Elbette benim de hatalarım vardır.” ya da “Evet onun da heklı yönleri var tabi ki.” deyip de hâlâ bildiğimiz gibi davranırsak, bu kime inandırıcı gelir?
Karşımızdaki şahsı sürekli “Ben haklıyım!” diyerek bunaltmak, onu bizim haksız yönlerimizi bulmaya ve adeta kendini haklı çıkartacak malzeme aramaya sevk etmez mi? Ve bu, giderek birbirimizin hata ve yanlış adına neyimiz var neyimiz yok ortaya çıkarmak anlamına gelmez mi? Bu yaklaşım kimin işine yarar?
Ben haklıyım diye ortalığı tarumar etmek, halı olmaya yakışan bir durum mu?
Haklılık kimi zaman onda kimi zamanda sen de olabilir. Kişiler arası ilişkilerde ve aile atmosferini korumak adına haklılık iddiasını bir tarafa bırakarak ilişkiyi zedelememek için ortamı gerginlikten kurtarmak adına, “Bu durumun düzelmesi için ne yapabilirm?” diye sormak ve eelinden geleni yapmak daha akılıca değil mi?
... ..
Haklı olmak, başkalarının yanlış davranmasına zemin hazırlayacak bir etkilenmeye zemin hazırlayacak bir etkilenmeye sebep olursa bu haklılığın ne kıymeti kalır?
... ..
En güzel haklılık; haklılığını, sulh ve salâh için kullanarak gönüllere ve akıllara şifa olacak mutevazı bir yaklaşım biçimi,ne ve sevecen bir kuşatıcılığa dönüştürebilmeyi başarabilmektir.  Kişiler arası iletişimde haklı olalım fakat haksız çıkarma mücadelesi içinde olmayalım. Gönlümüzü genişletmesi ve lisanımızı düzeltmesi için Yaradan’ımıza el açıp gayret yelkenlerini şişirerek rahmet deryasında seyredelim inşallah. ... ..
Gayret bizden, takdir Allah’tandır.

... ..

*Hayat Filminden Kurtarıcı Kareler ı  – Saliha Erdim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder