Denge
Evliliği
ayakta tutan ve geliştiren şey dengedir. Evlilikler zamanla dengeyi bulan, uyum
sağlayan organizmalardır. Nasıl birey kendi içinde uyumu sağlayamadığı,
sözleri, eylemleri ve inançları farklı frekanslarda olduğu zaman sosyal kabul
görmüyorsa, evliliklerde de uyumsuzluk kötü sonun habercisidir. Denge
sağlanamıyor, uyum gerçekleşemiyorsa da evlilik devam edebilir ama nedeni artık sevgi değil,
zorunluluklardır. Çocuklar, bir tarafın ekonomik özgürlüğünün olmaması,
düzenin değişmesinden korkmak gibi nedenlerle sürdürülen çok sayıda evlilik var
toplumumuzda
maalesef.
maalesef.
İçinde sevgi olmayan evlilikler çocuklar için de çiftler için de
sağlıksız ortamlardır. Ama toplumsal baskı ve belirsiz gelecekten duyulan korku
yüzünden bir şekilde sürdürülüyor. Sevgi ile büyümeyen çocukların sayısı ne
yazık ki bu yüzden sürekli artmakta. Denge derken; zamanla eşlerin farklı
rolleri üstlenerek bütünleşmelerini, biri duygularıyla hareket ederken
diğerinin mantığını kullanmasını, iş bölümü yapmalarını, karşılıklı sorumluluk
almalarını ve eşit olmalarını kast ediyorum.
Evliliğin
birinci yılı zor bir dönemdir. Bu süreçte denge sağlamak çok kolay değildir ama
kritik eşik aşıldığında taşlar yerine oturmaya başlar. Uyum sağlandıktan sonra
yaşam kolaylaşır, evli olmanın, birlikte daha güçlü ve sevgi dolu olmanın
tadına varılır. Sorumluluklar paylaşıldıkça ve empati kuruldukça birlikte daha
güçlü olduklarını fark eden eşler tek başlarınayken yapamadıklarını birlikte
başarmanın hazzını tadar ve yaşam kalitelerini yükseltmek için daha kolay
motive olurlar.
İlişkilerde
en çok hangi hatalar yapılıyor
Öncelikle
iletişim kurmayı bilmiyoruz. Ben merkezli yaklaşıyoruz olaylara. İlişki öncesi
bireysel yaşamımızdaki alışkanlıklarımızı değiştirmek istemiyoruz. Esnek değiliz. Biz olmayı
bu yüzden başaramıyoruz. Olduğumuz gibi davranmakta ya da eşimizi olduğu gibi
kabul etmekte zorlanıyoruz. Başkalarıyla kıyaslıyoruz veya kıyaslanıyoruz. Kırıldığımız zaman derdimizi
anlatmak yerine sessiz kalmayı tercih ediyoruz. Önceki ilişkilerimizin
izlerini silmekte ihmalkâr davranıyoruz. Birbirimizin çevresine saygı
göstermeyi beceremiyoruz. Duygusal şantaja başvuruyoruz.
Empati
kurabilsek; eşimizin de ilişki için fedakârlık yaptığını, eski alışkanlıklarını
terk ettiğini görebilsek hatamızı fark edebiliriz belki. Hep kendi penceremizden bakmaya
alıştığımız için “biz” olmakta zorlanıyoruz. Hata yapan eşimizin özür
dilemesini bekliyoruz boşuna. Uzun sessizlikler, kaprisler gittikçe birbirimizden uzaklaşmamıza neden
oluyor. Oysa onu affettiğimizi hissettirecek bir sözle yaklaşmayı
denesek belki o anda sona erecek kırgınlığımız. İncir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerden
bitiveren evliliklerin sayısı hiç az değil.
Bir
evliliğin olumsuz yöne doğru gittiğini gösteren sinyaller nelerdir
Eşinizin gözünün içine bakmadığınızı ya da onun
gözlerini sizden kaçırdığını fark ediyorsanız alarm çalmaya başlamıştır.
... .. sorumluluklarını
yerine getirmekten yorulup birbirimize sadece alışkanlıklarımız nedeniyle mekanik ilişkiler
çerçevesinde yaklaşıyor olabiliriz. .... .. günlerce birbirinin yüzüne bakmayan evli
çiftler var. ... ...
Çocuk
faktörü evliliği nasıl etkiliyor
... .. Bir tarafın istemediği çocuk daha anne
karnındayken bunu duyar ve hisseder. ... .. Kendisini istemeyen anne ya da baba
ile büyüyen çocuk hayat boyu güven sorunu yaşayacaktır.
Kötü giden
bir evliliği toparlayabilmek için son çare olarak dünyaya getirilen çocuklar
bazen boşanmayı engellese de
içinde sevgi olmayan, şiddetin, huzursuzluğun baskın olduğu ailelerde
büyümenin travmasını yaşarlar. ... ..
Bir
evliliğin olumsuz yöne doğru gittiğini fark eden eşler ne yapmalı
Nedenine
göre değişir. Tekdüzelik, sadakatsizlik, sorumlulukların adil dağılmaması ve
sair nedenlerden kaynaklanabilir. Bir taraf evliliği sürdürmek istiyorsa iletişim kurarak
olumsuzluğun nedenlerini ve neler yapabileceklerini konuşabilecekleri bir ortam
oluşturmalı. Sorunu karşısındakinden önce kendisinde arama olgunluğuna sahip
olabilirse, ilişkiye objektif bakabilirse, çözüm odaklı yaklaşabilirse kriz
atlatılabilir. Konuşmak,
yargılamamak, empati kurmak, sevgi ile yaklaşmak
evliliğin devamını sağlayabilir.
... .. Az da olsa kaybetme korkusu ilişkilerin can simidi olabilir.
Neyi kaybedeceğini net olarak görebilen, fark edebilen eş kendine gelebilir.
*Yazının
tamamı için ; Psikolog Gani Eser http://www.cocukaile.net/evliligi-ayakta-tutan-sebepler/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder