Yol Bilinse
Bilmeyenin Yolu Neresi
-... .. iş tutuş yöntemleri, giderek bizim yaşama biçimimiz haline
gelir. Yeniliğe açık olan ve kendisini tazeleyen insanlar, statik (durağan)
yapıdan çıkıp sürekli gelişimin takipçisi olurlar. Bu, esnek bir yapı anlamına
gelir, yani tıkandığı noktada karşısındakinden atılım beklemek yerine kendisi
hemen farklı bir çözüme yönelir. Yıllar sonra birde bakmışız ki hangi yoldan
ilerliyorsak onun sonuçlarını devşirmişiz. Kendini, gördüğü yöntemlerle sınırlayan, sürekli şartları ya da muhatabını suçlayan ve
karşısındakinden çözüm bekleyen insanların devşirdiği
sonuçlar hiç de iç açıcı değildir. İnsanı tanımadan, daha iyinin arayışı içinde olmadan yaşanılan süreçlerde, bir tebessümle ve tatlı sözle halldebileceğimiz sıkıntılar, dağ bir sorun yumağı olarak karşımıza çıkar. İşte o zaman, pirincin içinden taşları ayıklamak yerine taşların içinden pirinci ayıklamak zorunda kalırız.
sonuçlar hiç de iç açıcı değildir. İnsanı tanımadan, daha iyinin arayışı içinde olmadan yaşanılan süreçlerde, bir tebessümle ve tatlı sözle halldebileceğimiz sıkıntılar, dağ bir sorun yumağı olarak karşımıza çıkar. İşte o zaman, pirincin içinden taşları ayıklamak yerine taşların içinden pirinci ayıklamak zorunda kalırız.
-İnsan, her hali ve her davranışı ile bir mesaj verir. Bu mesaj olumluya
da olumsuzdur. Yol yordam bilenler, insanı önemseyenler, zor da olsa doğruyu
seçerek gerçek zorlukları kolaya çevirirler. onlarla hayat kolaydır ve
sıkıntılar kolaylıkla aşılabilir. Doğru yöntemi seçenler, ilk önce kendilerini
ödüllendirmiş olurlar. Çünkü her doğru davranış zihinsel ve davranışsal olarak
bizi daha iyiye ve ileriye taşır, iyi örnek olmamızı sağlar. Bu da iyi
alışkanlıklar edinmek, sevap kazanmak, erdemli bir hayata talip olmak ve
bireysel kaliteeyle toplumsal kalitenin yükseltilmesine ciddi katkı anlamına
gelir.
-İnsanlara kolayı da zoru da seçtiren, bilgi birikimleridir. Bilgimiz
neyse biz oyuz. ... ..
*Hayat Filminden Kurtarıcı Kareler ı – Saliha Erdim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder