Muhabbet
çoğu zaman küçük şeylerdedir. Gözümüzden kaçan, değerinin farkında olmadığımız
küçük şeyler muhabbetin kaynağıdır. Ya da muhabbetimizi bozan şeyler küçük
şeylerdir çoğu zaman.
Küçük bir
güzellik; şu güzel bahar gününde dünyamızı güzelleştiren çiçek gibidir. Minik
minik bir araya gelince kocaman bir güzellik olur.
Ya da
küçük bir kötülük; bir dikenin ve ya minicik bir mikrobun sağlığınızı bozması
gibi mutsuz eder bizi. Asık bir yüz, tatsız bir söz, küçümseyici bir cümle…
Yemeğin
tuzu gibidir küçük şeyler. Eti sebzeyi bütün malzemeyi koyarsınız
onlarsız o yemek olmaz; fakat bunlar yemeğin tadının yerinde olmasına yetmez. Tuzunu iyi ayarlamadığınızda fazla ya da az attığınızda yemeğin tadı güzel olmaz. Bir parça tuz bütün yemeğin tadını etkiler.
onlarsız o yemek olmaz; fakat bunlar yemeğin tadının yerinde olmasına yetmez. Tuzunu iyi ayarlamadığınızda fazla ya da az attığınızda yemeğin tadı güzel olmaz. Bir parça tuz bütün yemeğin tadını etkiler.
Bir
gülümseme, bir takdir, gerekliyse bir özür, bir telefon, bir mesaj, tatlı bir
sözcük, bir iltifat…
En son
eşinize ne zaman küçük bir şeyle kocaman bir mutluluk hediye ettiniz. “Benim
eşim anlamaz deyip yan çizmeyin.” Gönülden çıkan gönlü bulur. “Yaptım anlamadı” diyorsunuz belki. O
gün anlaması mümkün olmayacak kadar kafası meşgul olabilir, canı sıkkın
olabilir ya da sizden böyle davranışlar görmediği için şaşırmıştır ya da kendi
ailesinden öyle davranışlar görmediği için tuhaf bir tepki göstermiştir. Hüsnü
zan edelim, kötü zandan kaçınalım.
Velev ki
anlamadı “Yap iyiliği at denize balık bilmezse Hâlık bilir.” Kaybedecek ne var
ki?
Selamı
önce veren sevabın büyüğünü alıyor madem dinimizde; o halde kim önce gülümserse
sevabın büyüğünü de o alır. Haydi o zaman. Karşımızdan güler yüz beklemeden
önce biz gülümseyelim. O zaman bu sevaba en yakınımızdan başlayalım.
Her gün
sabah eşinizle ayrıldığınızda ve akşam kavuştuğunuzda yüzünüzde tatlı bir
tebessüm olsun ki eşinizin yüreği sevginizle aydınlansın.
Haydi
bugün akşam olmadan eşinizi mutlu edecek bir şey düşünüp yapın. Bir mesaj atın,
telefon açın, ismini telefona onun hoşlanacağı bir hitapla kaydedin. Onu mutlu
edecek güzel bir söz söyleyin…
Beyler! Akşam eve giderken eşinizin sevdiği
bir yiyecek alın. “Senin için aldım” diye verin. Yemeğinizi yerken eşinize,
“Eline sağlık güzel olmuş” demeyi unutmayın. Gözünüz; evinize, eşinize ve
çocuklarınıza onların iyi yanlarını görmek için baksın, kusur bulmak için
değil.
Hanımlar! Eşiniz için bugün süslenin, güzel
kokular sürün ve onu hoş bir şekilde karşılayın. Ona değer verdiğinizi
hissettirin. Onun sizin için ne kadar kıymetli olduğunu söyleyin.
Bugün
eşinizi mutlu edecek bir şey yapın. Tabii iyilik yapabilmek için kalbimizin
temiz olması gerekir. Kalbimizi kin ve kibirden temizleyelim. Bugüne kadar ne
yaşadıysak imtihanın bir parçasıydı. Unutalım gitsin.
Küçük
küçük iyiliklerle kendimize koca koca sevaplar biriktirelim. Küçük küçük tatlı
davranışlarla evimizi muhabbetle yeniden inşa edelim. Her bir tuğla bize dünya
ve ahiret mutluluğu olarak geri dönecektir. Yaptığımız hiç bir iyilik boşa
gitmez. İyiliklerin mükafatını zenginlerin zengini ve cömertlerin cömerdi olan
Rabbimiz muhakkak verecektir.
*Yazının
tamamı için(www.cocukaile.net
Sema Maraşlı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder