Sevildiğini
duymaktan hoşlanmayan biri var mıdır? Hele ki eşinden. İnsan sevildiğini
duymaktan mutlu olur. Daha çok kadınlar sevildiğini duymak ister diye biliriz;
sanki erkekler önemsemez gibi gelir biz kadınlara.
Oysa
kadın- erkek fark yoktur; iki tarafta sevilmek ister ve bunu duymak ister. Fakat
hayatın koşturması içinde unutulur çoğu zaman. Ya da eş söylesin diye beklenir.
Kur’an
Kursu hocası arkadaşlar köyde hanımlara ödev vermişler. Herkes akşam gidecek
kocasına onu sevdiğini söyleyecek. Kadınlar evlerine gitmişler fakat nasıl
söyleyecekler; kıvranıyorlar. Hele belli
bir yaştan sonra alışmadığın şeyleri yapmak daha da zor. Bir tanesi cesaretini toplayıp söyleyivermiş. “Koca adam ben seni seviyorum.” demiş. Kocası biraz şaşkınlıktan sonra “Ben de seni seviyorum kocakarı” demiş. Sonra da sormuş. “Bunu niye söyledin şimdi?” Kadın “Hoca ödev verdi.” demiş. Kocası gülümsemiş. “Söyle hocana o ödevi her gün versin.” demiş.
bir yaştan sonra alışmadığın şeyleri yapmak daha da zor. Bir tanesi cesaretini toplayıp söyleyivermiş. “Koca adam ben seni seviyorum.” demiş. Kocası biraz şaşkınlıktan sonra “Ben de seni seviyorum kocakarı” demiş. Sonra da sormuş. “Bunu niye söyledin şimdi?” Kadın “Hoca ödev verdi.” demiş. Kocası gülümsemiş. “Söyle hocana o ödevi her gün versin.” demiş.
Birilerinin
ödev vermesini beklemeden eşinize onu sevdiğinizi söyleyin. (Gerçi ben burada
yazınca ödev vermiş oluyorum, muhakkak söyleyin.)Bunun için filmlerdeki gibi
romantik ortamlar olmasını beklemeyin. Arabada giderken de mutfakta bir şeyler
atıştırırken de olabilir. Söylerken tatlı bir bakış ve güzel bir tonu
kullanırsanız daha da iyi olur. Sevdiğini söylemek sevaptır sünnetir,
gülümsemek sadakadır. Ne güzel bir dinimiz var.
Aşk da
sevgi de karşılıklı güzeldir. Tek taraflı olanı acı verir. Evlilik öncesi
birbirlerine bolca sevdiğini söyleyen çiftler bile evlenince söylemeyi bırakır
duymayı beklerler. Duymak güzel ama söylemeden duymak istemek de biraz
bencillik olur.
Belki de
bazılarınız diyecek ki sevgi mi kaldı ki söyleyelim eşlerimize? Evlilik hayatı
içinde karı-koca birbirlerine kırgınlık duymaya başlamışlarsa birbirlerini
genellikle sevgilerini keserek cezalandırırlar. Sevgiyi keserek eşi
cezalandırmaya çalışmak kişinin kendini cezalandırmasıdır aslında. İçimizdeki
çocuğun her zaman sevilmeye ihtiyacı vardır.
Aşk da
aslında içimizdeki çocuğun dışarı çıkmasıdır. Konu sevmek ve sevilmek olunca o
çocuk hiç bir şeyi engel olarak görmez; çünkü sevgiden daha değerli bir şey
olduğunu kabul etmez.
Evlilik
hayatı sevgisiz, muhabbetsiz gitmez. O zaman emek verelim kendi üzerimize
düşenleri yapalım. Sevgi çok değerli bir hazine çar çur etmemek lazım. O kadar
ıvır zıvır şeyler için karı- kocalar birbirlerini yiyorlar ki. Neden? Çünkü
sevginin düşmanları var. ... ..
Bugün bazı
huylarına sinir olduğunuz eşinize gösterdiğiniz sabır ve anlayışla kazanacaksınız
belki de Yaradan’ın rızasını. O halde sevmenin ve sevilmenin yollarına bakalım.
... .. Eşinize onu sevdiğinizi söyleyin. Tabii sadece söylemek yetmez; sevgiyi
besleyecek davranışlarla hayatınızı güzelleştirin.
*Yazının
tamamı için (www.cocukaile.net)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder