...
.. ; evli çiftler de bu soruları kendilerine sormalı. Çünkü kişi eğer mutsuzsa,
eşinin yaptıklarından ya da yapmadıklarından dolayı mutsuz olduğuna inanıyor
çoğunlukla. Kendi neleri yaptığını ya da yapmadığını sormak çok kişinin işine
gelmiyor. Kendi eşinin yaptığı kadar yaptı mı, verici oldu mu, bunları düşünen
az. ... ..
-...
.. Yaradan, insanı aldığı kadar değil,
verdiği kadar, başkalarını mutlu ettiği kadar mutlu olmak üzerine programlamış.
Almakta hırs vardır genellikle ve hep daha fazlası istenir; bu yüzden de
insan aldığında doyasıya bir mutluluk yaşayamaz,
hep bir eksiklik hisseder.
hep bir eksiklik hisseder.
Oysa
vermekte fedakarlık vardır ve verici olduğunuzda karşınızdakinin
mutluluğu size de sirayet eder, bu daha tatlı bir mutluluktur. Gerçek mutluluk
verebilmektedir. Bu yüzden “eşim beni mutlu etsin” diye beklemek yerine, eşinin
sevdiği şeyleri yapıp onu sevindirmek ve sevinci paylaşmak muhabbet için daha
doğru bir adımdır.
Yalnız
verici olurken dikkat edilmesi gereken bir kaç husus vardır. Birincisi
karşıdakinin verici olmasına engel olmamak. Hep siz verdiğinizde eşinizi almaya
alıştırır ve bencilleştirirsiniz. O da verici olmanın mutluluğunu yaşamalı.
Buna müsade etmeli ve kapı açmalısınız. (Çocuklar için de geçerli. Küçük yaştan
itibaren onlar da aileleri için bir şeyler yapma mutluluğunu tatmalılar. Hep
anne-babadan almaya alışmamalılar.)
İkinci
önemli husus ise yaratılışınıza uygun bir vericilik içinde olmanız. Kapasiteyi zorlamamak
lazım.
Mesela
kadın evin bütün yükünü yüklenmiş; hem ev işi, hem çocukların bakımı hem
onların eğitim işi (çocukların anneliğini de babalığını da kadın yapıyorsa) hem
alışveriş, hem dışarının işleri, yani kadın hem erkek hem kadın işlerini
üstlenmişse, erkeğin aile reisi olarak yaptığı bir tek para kazanmaksa orada
ciddi bir problem var demektir.
Ya
da erkek hem dışarıda çalışıp hem de evde sürekli ev işi yapıyorsa, karısının
işlerini de üstlenmişse orada da ciddi problem var demektir.
“Olsun
ben her şeyi yaparım” demek eşinizi bencilleştirmekten ve tembelleştirmekten
başka bir işe yaramaz. Bu yüzden verici olmalı fakat ölçüleri yaratılış
özelliklerini göz önünde tutarak belirlemeliyiz.
Üçüncüsü,
gerektiğinden fazla verici olur, onun sorumluluklarını da alırsanız, eşiniz
sizin davranışlarınız karşısında ezilir ve içten içe suçluluk duymaya başlar.
Ezikliğini gizlemek ve suçluluk duygusunu örtmek için yaptıklarınızı
beğenmemek gibi sizi incitmeye yönelik davranışlara yönelebilir. Bu
yüzden iyilikte de itidal gereklidir. Evlilikte de hayatta da mutlu olmaya
odaklanmak insanı mutsuz eder. Herkes yapması gereken işleri yapar,
sorumluluklarının bilincinde olur ve eşinden beklentilerini azaltıp, kendi
yapması gerekenlere odaklanırsa aile saadeti için çok daha doğru bir yol olur.
*Yazının
tamamı için (www.cocukaile.net)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder