Cinsel
yaşamda duygunun yeri nedir? Sadece cinsel şehvete dayalı bir cinsel yaşam
normal olabilir mi?
Cinsel
birliktelik, kalp ve beyinle bütünleşirse eşler birlikte mutlu olurlarsa gerçek
tatmin edici sonuca ulaşabilir ler. Sevgi, güzel muhabbet, karşılıklı güzel
diyalog olmadan cinsel birleşme hem beden hem de ruh için gerçek dinlenmeyi ve
tatmini sağlamaz. Duygu ve güzel muhabbet özellikle kadın cinselliğinin ana
unsurudur. Sevgi engin bir deniz gibidir.
Kadın
cinselliğinin göz ardı edilen hafife alınan yönü, cinselliğin romantizm
boyutudur. Kadın fıtratı sevgiye, ilgiye, taltife ihtiyaç duyar. Kocası
tarafından vücudunun saçlarının beğenilmesini arzular. Sık sık eşi tarafından
bu güzelliklerinin vurgulanmasını bekler. ... ..
... .. Kadınlarımızın çoğu kocasından utanıyor, “beni
ayıplarsa” diye düşünüp çekiniyor.
Evli her
erkek hanımını sevme ve cinsel yönden mutlu etme sanatını öğrenmelidir.
Kocasından beklediği sevgiyi, ilgiyi, cinsel mutluluğu bulamayan kadınlar çabuk
öfkelenirler, eşlerini sürekli eleştirirler, cinsel birliktelikten
uzaklaşırlar, cinselliği sevmemeye başlarlar. ... ..
... .. Erkeklerin
birçoğu bilinçli veya bilinçsiz bu eksikliği fark eder ve daha heyecan verici
kadın aramaya koyulur. İslami inançları çok güçlü değilse aldatmak çok
kolaydır. Olacak olan, inançları güçlü mümin erkeğe olur. Farkına varamadığı
bedensel ve ruhsal gerileme yaşar.
Cinsel hazzı yaşamayan kadın bir şekilde kocasına zarar verir.
Bastırdığı cinsel arzular başka alanlarda sorunlar yaşanmasına sebep olur. Depresif,
eşine değer vermeyen, eşi ve çocukları için gayret etmeyen soğuk, itici bir
kadın…
Fiziksel bakımını iyi yapan, güzel kokan hanımını gönülden seven
erkekler, bunu kolaylıkla başarabilirler. Bir saat önce hanıma fırça atıp
ardından da sizin için yanıp tutuşan bir kadın hayal ederseniz yanılırsınız…
Erkekler sokakta, işyerlerinde; ağır, adam gibi
adam olsunlar. Evde biraz romantik biraz esprili biraz da hanımının suyuna
giden vasıfta olurlarsa hem kendileri hem de hanımları mutlu olur. Ev hâli
deyip bazı eksikleri görmemezlikten gelseler, hanımlarını biraz övseler, “eline
sağlık” deseler, “çok güzel olmuşsun hanım” deseler, “senin şu hâline
bayılıyorum, muhteşem görünüyorsun, bu
ne güzel kıyafet vs…” Kardeşlerimizin çoğu eşini yürekten sever, alışık
değiller böyle komplimanlara… Ama ne yapalım değerli kardeşler kadınların dili
de bu… Erkeği tarafından övülecek, sevilecek, beğenilecek, dünyanın en seksi
kadını Lady Gaga mı olacak Heidi Klum mu olacak, tabi ki kendisi olacak…
Shakira da kim, Madonna da kim, sizin hanımınızın eline su dökemez. ... ..
... .. Fantezinin cinsel hayattaki rolü nedir. Bu konuya nasıl
yaklaşıyorsunuz?
Son
yıllarda fantezi denince aklıma, tıbba uymayan, insan sağlığını tehdit eden
sapkın eylemler geliyor. Resimli kitaplar, dergiler, filmler hep fantezi adı
altında çirkin ve zararlı eylemlerin reklamını yapıyorlar. Köpeklerle ilişki,
grup birliktelikleri vs. gibi…
Biz yine
de iyi olanı söyleyelim. Biz kendi ailelerimiz için tanımlayalım. Fantezi;
kadınların engin hayal, duygu, neşe dünyasından fışkıran ve erkekleri çok mutlu
eden, hekim olarak onayladığımız ve inançlarımızın
da sevap saydığı tüm yeniliklerdir. Bunun içerisine renkli tokalar,
takılar, topuklu pabuçlar, parlayan
likralı çoraplar, halhallar, ev içi farklı mekanlar, masaj, köpük banyosu
vs. girer. Hepsini ben sıralarsam fantezi olmaktan çıkar. Birazı da sürpriz
olsun.
Çiftlerden birinin canını yakmayan,
rahatsız etmeyen her yenilik her değişiklik fantezidir. Evliliklerinizi canlandırınız. 20
yıllık 30 yıllık evli de olsanız “bizden geçti” demeyiniz. En sıcak yuva sizin
yuvanız olsun. Erkekler eve ayaklarını sürüyerek değil, koşa koşa gitsin.
Onların güler yüzlü hâli tüm ev halkına huzur verir. Çocuklar zil çalınca babam
geldi, dedem geldi diye koşa koşa kapıyı açsınlar. Asık suratlı kadınlar, sinirli erkekler, mutsuz çocuklar… Müslüman bir aileye yakışan bir tablo mu?
Cinsel hayatımızın normal veya
sorunlu olması sosyal hayatımızı nasıl etkiliyor?
Evli
çiftler cinsel yönden birbirlerini mutlu edebiliyorlarsa nikah dışı ilişkilere
kaymaları nadir olur. Dindar erkeğin ikinci eş hayal etmesine gerek kalmaz.
Kadınlar daha az depresyona girerler. Hayata pozitif bakan mutlu ve dingin
insan olurlar. Kocalar kendilerini mutlu
eden kadına karşı zayıf olurlar, merhametleri daha fazla olur. İsteklerini
canla başla yerine getirmeye çalışırlar. Evliliklerimiz hep böyle olsa
Allah’tan başka ne isteriz ki…
Aslında
boşanmaların pek çok kez nedeni yaşanan cinsel sorunlar, eşlerin
uyumsuzlukları… “Şiddetli geçimsizlik” deniyor dosya kapatılıyor. Erkeklerin
tutarsız davranışları, yabancı kadınlara karşı rahatsız edici hal ve
hareketleri, kadınların sürekli TV
izlemesi, radyoları arayıp erkeklerle dertleşmeleri, çoğu kez tatmin
edilmemiş cinsel arzulardan, sevgi ve ilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. İster kadın isterse erkek olsun, eşinden
istediği cinsel hazzı alabilmesi için kendisinin de verici olması gerekir. Güzel
bir cinsel birliktelikte erkekler iki kez tatmin olurlar. Biri kendileri
rahatladığı zaman diğeri de hanımları rahatladığı zaman. Kadın cinselliğini
tıbbi, psikolojik tüm yönleri ile konuşup yazmak zorundayız.
Müslümanlar bütün ilimlere sahip
çıkmak zorundalar. ...
..
... ..
Hastalarınızda en çok
gözlemlediğiniz cinsel rahatsızlıklar ve kompleksler nelerdir?
Kadınlarımızda
en çok rastladığımız cinsel bozukluk, cinsel isteksizlik sorunudur. Kadınları cinsel yönden istekli, verici,
kışkırtıcı yapan bir sihirli değneğimiz maalesef yoktur. Kadınlarımız
“Sakın Okumayın! Cıss” isimli kitabımı birkaç kez okumalıdırlar. Bu kitapta
kadınları istekli hâle getirecek bazı yöntemler, beslenme diyetleri mevcut.
Lakin pek çok kadınımız bunları önemsemiyor, kendi cinselliğini önemsemiyor, kocasını hiç önemsemiyor. Öyle ateşli
vampir tipli histerik kadınlar ancak porno filmlerde olur. Hele mümin
kadınların çoğu takvanın, cinselliği az yaşamak hatta hiç yaşamamak, nefsi
sürekli terbiye etmek olduğuna inandıkları için kendilerini değiştirmeyi,
geliştirmeyi bile düşünmüyorlar.
Onlarca
e-mail alıyorum. Çoğu kadın, kocasını
seks düşkünü, seks bağımlısı gibi görüyor. Bir bayan hekim olarak hem de
İslam dinini en güzel şekli ile bir anne bir eş olarak yaşamaya gayret eden bir
hanım kardeşiniz olarak kanaatim, tatmin edilmesi gereken bir ihtiyaç cinsellik.
Bu ihtiyacınızın tıbben “tek partner”
dediğimiz, dinen de birbirinin örtüleri diye tanımlanan eşler arasında
giderilmesini tavsiye ediyoruz. Ben
kadınlarımıza ısrarla bunun bir ibadet olduğunu hele hele cinsel sapma ve
nikahsız ilişkilerin sokaklara saçıldığı şu günlerde cihat sevabı
kazandıracağını ısrarla öğretmeye ve tekrarlamaya çalışıyorum. ... ..
En büyük
ve en önemli cinsel organımız beyindir. Her şey beyinde başlar beyinde biter.
... ..
.... .. Evli olan herkesin eşi ile mutlu bir cinsel
yaşam hakkı vardır. Eşlerin birbiri üzerindeki en önemli haklarından biridir.
Belki de en önemlisi. Çünkü aç kalırsanız sokaktan bir simit alır yersiniz. Ama
cinsel açlığınızı para ile haram yollardan, sokaklardan gideremezsiniz. Herkes
hanımının/beyinin kıymetini bilmeli. Sağlıklı, uzun ömürlü olması için dua
etmeli. ... ..
... .. Kişi
evli de olsa eşi ile problemlerini çözemedi ise yeni alternatifler bulmaya
başlıyor. Cinsel sorunlar hekimlerle bile paylaşılmak istenmiyor. Özellikle
erkekler gurur meselesi yapıp bir üroloğa muayene olmaktan kaçıyorlar.
Cinsel
organların yaratılmış olan diğer organlardan hiçbir farkı yoktur, bu organlara
ait yaşanan sıkıntılar uzman hekimlere danışılarak çözülmelidir. Eşten dosttan
duyulan bitkisel ilaçlar hekimlere danışılmadan kullanılmamalıdır. İspanya
sineği yüzünden kaç kişi öldü. Hanımlar muayeneye geliyor, beyler de kendi
sağlıklarını korumalı. Sorunları olunca hekimlere danışmalıdırlar, muayene
olmalıdırlar. Çok şükür son 20-30 yılda İslami kimliği ile hizmet veren
hekimlerimiz de var. .... ..
... .. Her
birimizin eksikleri vardır. Evlendikten sonra mutlaka eşlerimizden edineceğimiz
bilgiler de olur. Hayat boyu gelişmemiz, eğitimimiz devam eder.
“Ben
erkeğim ben her şeyi bilirim, sen kadınsın her zaman bana tâbisin, ben ne
dersem ne istersem doğrudur, hakkımdır.” diyen bir erkekle de anlaşmak zor
olur. Bu tip insanlar hep kendilerini haklı görürler, eşleri de her zaman
haksız ve hatalıdır onlara göre. ... ..
Son
olarak okuyucularımıza bazı tavsiye ve mesajlarınız var mı?
Bu dünya
hayatında yuvamız cennetimizdir. İnançlarımızı yaşayabileceğimiz,
ibadetlerimizi rahat yapabileceğimiz tek yer evimiz kalmıştır. Dindar kadın ve
erkeğin dünya hayatında sahip oldukları en değerli nimet kendileridir yani
evlilikleridir, eşleridir. Birlikte
tattıkları lezzet, yaşadıkları cinsel hazlar da Yüce Yaratıcımızın
hediyesidir… Ondan da mahrum olmasınlar. Allah’ın sunduğu ikramı en güzel
şekliyle yaşasınlar.
Görmüyor
muyuz ki insanların pek çoğu “daha fazla haz, daha fazla haz” diye diye alkol,
uyuşturucu, seks pazarlarında ömrünü yitiriyor. Dindar eşler için eşinden
büyük, daha değerli bir nimet mi var? Zorunluluklar haricinde ev dışında vakit
geçirmemelerini, ana babaların birbirlerini sevmeleri dışında çocuklarını da
çok sevmelerini istiyorum.
Değerli
kardeşlerim! Hanımınızın ya da beyinizin kıymetini iyi bilin. Çocuklarınıza
mukayyet olun, sahip çıkın onlara. Hiç kimsenin incitmemesi için koruyun
onları. Duygu kontrolünü, dürtü kontrolünü, nefs kontrolünü, istedikleri her
şeyin olmayacağını öğretmeliyiz onlara. Okullarını, dershanelerini, gezdikleri,
iletişim kurdukları arkadaşlarını, öğretmenlerini iyice araştırınız, yakından
takip ediniz.
Çağımızın
en büyük fitneleri cinsel alanda ortaya çıkmaktadır. Lütfen kardeşlerim!
Kendinizi ve aile efradınızı bu pisliklerden, fitnelerden uzak tutmanın
çarelerini araştırınız, dikkatli olunuz.
Rabbimizin
koruması olmasa hepimizin perişan olabileceği bir zamanda yaşıyoruz. Kendiniz
için, aileniz için bol bol dua ediniz, salihlerin sohbet cemiyetlerine iştirak
ediniz.
Bu
sahadaki çalışmalarımın faydalı ve bereketli olması için bana da dua ediniz. En
güzel günler en güzel geceler sizinle olsun.
*Yazının
tamamı için (http://www.pusulahaber.com.tr/unzile-girisgin-65y.htm
, Kadın Doğum Uzmanı Opr.Dr.Ünzile Girişgin)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder