Evlilikte
ilişkiler, duygusal ve dolayısıyla kaygan bir zemin üzerinde aktığı için kaza
olasılığı, hayatın diğer alanlarındaki ilişkilere göre daha yüksek.
Evlilik,
çiftlerin kendilerini en güvenli hissettikleri ilişkidir. Çiftler, bu kurumda
en doğal hallerini sergiler ve duygularını kısıtlamadan paylaşır. Bu açıdan
baktığımızda evlilik, iletişim trafiği hiç durmayan bir kurum (oluşum) olarak
karşımıza çıkıyor.
Evlilikte
ilişkiler, duygusal ve dolayısıyla kaygan bir zemin üzerinde aktığı için kaza
olasılığı, hayatın diğer alanlarındaki ilişkilere göre daha yüksektir.
Cinsiyet farklılıkları evlilikleri nasıl etkiler?
Cinsiyet
farklılıklarının evlilik sorunları üzerindeki etkisi yadsınamaz. Ancak
sorunların nedenini sadece bu konuya bağlamak yanlıştır. Doğru bir bakış
açısıyla, farklılıklar zenginliğe dönüşebilir.
Uzun süreli ve mutlu bir evliliğin temelinde empati, kararlılık, çözüm odaklı yaklaşım bulunur. Fakat tüm bu başlıkların uygulanabilmesi için öncelikli olarak eşlerin birbirleriyle iletişim halinde olması gerekli.
Uzun süreli ve mutlu bir evliliğin temelinde empati, kararlılık, çözüm odaklı yaklaşım bulunur. Fakat tüm bu başlıkların uygulanabilmesi için öncelikli olarak eşlerin birbirleriyle iletişim halinde olması gerekli.
Peki, iletişim nedir?
İletişim;
duygu, düşünce ve bilgi alışverişidir. Ve iletişimin olmazsa olmazı, muhatabımızı yargılamadan, suçlamadan
dikkatli bir şekilde (göz teması kurarak) dinlemektir. Söylediklerini
onaylamasak da, belli etmeden, mimiklerimizi kontrol altında tutarak
dinlemektir. Çiftlere
tavsiyemiz sonunu tahmin ettiğiniz bir konuşma bile olsa, lütfen eşinizin
anlatmasına izin verin. Bazen sadece anlatmış olmak bile onu rahatlatır.
Kadın ve erkek iletişimde nelere öncelik verir?
Kadınlar, duygularını paylaşmak için
iletişime girer. Erkekler için ise
fikirlerini paylaşmak önemlidir. Tabii ki her iki taraf için de önemsenmek daha
doğrusu kabul edilmek çok önemlidir.
Kadın, erkek eve girdiği an bütün gün yaşadıklarına dair her türlü duyguyu
eşiyle paylaşmak ister.
Bu masumane isteği ‘‘dır dır’’ olarak isimlendirmek doğru değildir. Bu, fıtrî
bir davranıştır. Erkeğin
tercihi ise yemek yedikten ve bir süre dinlendikten sonra konuşmaktır.
Kadınlar bu
sorunu anlatırken duygusal bir yapıları olduğu için eşlerinin onu dinlemediğini
dolayısıyla önemsemediğini aktarıyorlar. Erkekler ise anlatılan ayrıntıların birçoğunu
gereksiz buluyor.
... .. İletişim sadece konuşmak değildir. Yan yana oturmak, göz göze gelmek, birlikte yemek yemek de iletişimdir. Konuşmanın dışındaki iletişim türlerinin de aktif bir şekilde kullanılması gerekir. Fıtrata dair farklılıklar, bu yöntemlerle aşılarak asgari müştereklerde buluşulabilir.
... .. İletişim sadece konuşmak değildir. Yan yana oturmak, göz göze gelmek, birlikte yemek yemek de iletişimdir. Konuşmanın dışındaki iletişim türlerinin de aktif bir şekilde kullanılması gerekir. Fıtrata dair farklılıklar, bu yöntemlerle aşılarak asgari müştereklerde buluşulabilir.
Eleştiriden
uzak durmalısınız
Aile içi
iletişimde karşılaştığımız en önemli hatalardan biri de eleştiridir. Bu noktada
bilinmesi gereken bir husus var: Evlilik, eleştiriyi kaldırmayan bir zemine
sahip. Sözünü ettiğimiz
eleştiri; davranışa değil, kişiliğe yönelik
eleştirilerdir.
Kişiliğe
yönelik eleştirilerden uzak durmalısınız. Arkadaşlarınıza ya da tanımadığınız herhangi bir insana karşı daha
hoşgörülü davranırken hayatı paylaştığınız eşinizden hoşgörüyü esirgiyorsunuz. Tartışmalarınızda
eleştirilerinizi yüksek sesle tekrarlamayın. Bu davranış, eşinizin
eleştirdiğiniz davranışa karşı direnç geliştirmesine neden olur. Bu durumda çiftler yaşlanır ancak hararetle tartıştıkları konuda bir
arpa boyu bile mesafe alamazlar.
... ..
... .. Sorun
yaşayan çiftlerden yaşadıkları sorunu anlatmalarını istediğimizde önce aralarındaki
farklılıkları anlatırlar. ... .... .. eşine dair tüm olumsuzlukları sıralar,
evlilik tarihini baştan yazar. ... ..
Ne yapılmalı?
... .. Empati yapabilirseniz, kendinize
dair eksiklikleri de görebilirsiniz.
En kritik iletişim hatası: duvar örme
Çiftlerden
birinin duvar örme davranışını kullanıyor olması, o evlilikte tehlike
alarmlarının çaldığı anlamına gelir. Eleştiri ve hor görmenin sıklıkla
yaşandığı evliliklerde eşlerden biri iletişimi keser.
Yapılan
araştırmalar, erkeklerin duvar örme
davranışına daha sıklıkla başvurduğunu gösteriyor. Duvar örmede erkek, eve
gelince kişiliğini tehditlerden korumak için gazete ya da kumandanın arkasına
saklanır. Kadın için bu tahammül edilemez bir durumdur. Umursanmadıkça sesi
yükselir, sesi yükseldikçe erkek bağlantıyı daha da keser. Ve bu kısır döngü
sonucunda bazen bir taraf, bazen de her iki taraf iletişime geçmekten kaçar.
Çünkü iletişime girmek artık tartışmak anlamına gelir. Aynı evde yaşayan iki yabancı ya da duygusal ayrılıklar yaşayan çiftler
haline gelirler.
Aslında bu noktada ne yapmamız gerektiğinden çok ne
yapmamamız gerektiği önemlidir. Çünkü bazen onarma girişimleri başarısız olabilir, uzman desteğine
ihtiyaç olabilir.
Yine de soralım, ne yapılmalı?
İsterseniz
bu durumda pansuman olabilecek bazı önerileri birkaç başlıkta sıralayalım:
Eşinizin
olumlu yönlerini düşünmeye çalışın.
Evliliği güç
mücadelesine dönüştürmeyin. Çünkü evlilikte kaybeden her zaman her iki taraftır.
Eşinizi
değiştirmeye çalışmayın. Sizin kişiliğinizi tehdit etmeyen, kendine has özelliklerinin
kalmasına izin verin. Siz ömür boyu uğraşsanız da kemikleşmiş bazı özellikler
değişmez. Onu olduğu gibi kabul edin.
Aranızdaki
sevgi ve merhamet bağını güçlendirmek ve canlı tutmak için çalışın.
Kadın ve
erkek arasındaki fıtri farklılıkları bilerek ona göre davranın.
Unutmayın! Kadın ve erkek farklı oldukları için
birbirine meyil eder. Hiçbir zaman bir ve aynı olamaz, birbirini tamamlar. Evliliğin sırrı da budur.
Yazının tamamı için; EBRU KODAK - AİLE VE EVLİLİK UZMANI
http://yenibahar.zaman.com.tr/misafir-kalem/evliligin-sirri-aile-olmakta_553234
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder