17 Kasım 2020 Salı

Kağıttan Kaplan

 “Benim öyle bir eşim var ki bakmaya, öpmeye, koklamaya, ellerinin sıcaklığına, kalbinin sesine, yürüyüşüne, duruşuna, bakışlarına, sevgilim demesine, sesine kısaca her şeyine aşık olduğum bir eşim var. Benim tüm eksikleri mi tamamlayan, ömrümün geri kalanı güzel Prensesim.” Sosyal medyada bir şarkının altına not olarak yazmış bir erkek bu duygularını.

Erkek, sevgili karısını güçlü, tüm yükünü alan değil, tüm eksiklerini kapatan bir kadın olarak tanımlamış.  Sevgili Peygamberimizin söylediği gibi “Erkeğin kusurunu yüzüne vurmayan kadın sevilir.” Kadın güçlendikçe hata bulmayı maharet, hizaya koymayı güç zannetti.

Modern dünya kadını “kâğıttan kaplan” yaptı. Kağıttan kaplanlar da erkekleri çaput çürüğü, soğan cücüğü yapıp yutmaya çalışıyor.

Kadınların, kaplan olmadıklarını fark edip, kaplan taklidi yapmayı bırakmaları

gerekiyor. Yoksa kuvvetli bir rüzgarda çabucak dağılıverirler.

“Güçlü olmaya çalışırken çok şey kaybediyoruz; mesela gülüşünü mesela masumiyetini” demişti bir kadın. Değer mi güç için gülüşleri kaybetmeye?

Elimizde çok güzel ilahi reçeteler var. Bazen ilaç acı gibi gelebilir fakat şifaya kavuşmak için alındığında tatlı neticeler yüz güldürür.

Sema Maraşlı / Güçlü Kadınlar Neden Mutlu Değil  kitabından

http://www.cocukaile.net/kagittan-kaplan/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder