29 Aralık 2019 Pazar

rol dağılımı & kartların yeniden dağıtımı*


Kendimi çok ezdirdim ama tahammülüm artık neden yok?
Yıllarca eşinin seni yönetmesine izin verdin. Kararları o aldı, çoğu sorunun çözümünü üstlendi için yetkiyi de kendisi kullandı. Sen “Nasıl istersen öyle yap,” diyerek belki sorumluluk almadın belki o konuda kendini geliştirmekten kaçındın belki de bu konforun tadını çıkardın. Eşinin dominant tavrı, sana konfor sağlarken ona güven veriyordu. Çünkütüm aşırılıklar, “tekafi etme” içerirdi. Ailenin veya ilişkinin tüm yükünü üstlenirken, kendini daha güvende hissediyor, işe yaradığını düşünerek sorumluluklarını yerine getirdiğini hissediyor, diğer kişilerin de ona ihtiyaç duymasından dolayı terk edilme korkusunu kontrol altında tutuyordu.
Aşırı fedakâr olan kişi; terk edilme, sevilmeme, yalnız kalma gibi kaygı ve korkularını bu fedakârlık, aşırı uyum veya boyun eğme ile dinlendirirken, çevresindekileri hem bu konforlu sisteme alıştırıyor hem de içinden geçenleri ifade etmediği için anlaşılamıyordu.
Büyük ihtimalle ailesi tarafından koşullu sevgiye alıştırıldığından sevilmek için hep başkalarının koşullarını sağlamakla, güvenle bağlanamadığı, terk edilme veya yalnız kalma korkusu yaşadığı bir aileden geldiyse de sürekli yapışma ve fazlaca aşır fedakârlık yapmakla ilişkileri sürdürmektedir.
Bu ilişkide iki risk vardır: Gün gelir ya sen yorulursun ya da karşındaki senin kontrolcü ve dominant olamadan sıkılır ve özgür bir alan talep eder.
Sen yorulan isen artık;
Sorumluluklarını devretmeyi, ihmal ettiğin kendine zaman ayırmayı istersin.
Sıkılan veya kontrolden bunalan o ise;
Artık hiçbir şeye tahammül edemeyen, sakinken saldırganlaşan, akşam yedide eve gelen kişiden gece ikiden önce gelmeyen kişiye dönüşür.
Böyle bir ilişki bir daha eskisi gibi olmaz. Yol ayırımına girilmiştir. İlişki, güncellenmek zorundadır. İlişkide kaygısı olanın veya sorumluluk alamama (belki de bağımlılık) sorunuolanın yüzleşmesi aşamasıdır. Şayet ilişki tekrar güncellenmezse, bitişler bitişler kaçınılmaz bir hal alır.
Özellikle ekonomik kaygıların azaldığı, konfor ve yaşamsal güvenin arttığı, kaygısı olanaın kendini daha güçlü hissettiği, kontrol edilenin ise hayatın tadını aldığının farkına vardığı dönemlerde bu çatışmalar olur.
Şeyet ilişkinde kontrol eden isen ve böyle bir döneme girdiysen:
*
*
*
*Sen de artık kendine bakmaya, eşine paylaşımlarında eşlik etmeye başla. Onu engellemek yerine enerjik ol ve o istiyorsa eşlik et.
*
*
*
*
*Onu kontrol ettiğinde değil, onunla mutlu olduğunda seninle kalır.
*Ona karışmamak, ona faydalı olmak değildir. İlişkide zararının olmaması, faydanın olduğu anlamına gelmez. Onu kendi haline bırakmak yerine daha fazla pozitif, güler yüzlü ve cinsel paylaşım olmalıdır.

Şayet ilişkinde kontrol edilen isen ve böye bir döneme girdiysen:
*Aniden her şeye rest çeken olmak yerine önce kendini iafde etmelisin.
*Birden bire göstereceğin sert tepkile, bu tavrının altında başka birinin olma ihtimalini düşündürür. Sorunun çözümü başka yerde aranır. Bu nedenle ilk başlarda kendini net olarak, onu kaygılarını tetiklemeden ifade et.
*Siyah beyaz davranmak, ilişkideki kaygıyı artırır.”Artık bana karışamazsın, artık istediğim gibi davranırım” gibi pasif ruh halinden agresif hale geçişin, eşinin kontrolünü ve kaygısını artıracağı için daha fazla üsütne gelmesine neden olabilir.
*İstediğin kişisel alanın sınırlarını eşine ifade et. “Benim için kendim için bir şey yapmam, senden vazgemem anlamına gelmez...”
*Eşini bu durumun %100 ve tek suçlusu olarak görürsen, öfken ve tepkilerin artar. Oysa bu noktaya senin de katkılarınla gelindi, unutmamalısın. Sen uzun dönem, bunun dolaylı konforunu yaşadın. Suçlu arama.
*Yıllarca ihmal ettiğin, ertelediğin şeyleri hemen yaşamaya çalışma. Bunun için kendine de eşine de zaman ve yöntem bırak.
*Sevgili dostum yıllarca eşin tarafından izole edildiğini, ihmal edildiğini düşünüyorsun. Belki de sen yıllarca kendini ihmal ettin. Şimdi adım adım buna çözüm üretmeni ist,yorum. Bastırılan yaydan elini çekercesine değil de kolayı köpürtmeden doldurur gibi, sakin ve tadını çıkara çıkara. Bunun için de evliliğini hemen bitirmene gerek olmayabilir.
*Önce kendini mutlu etmeyle başla. Ne istediğini , seni neyin mutlu ettiğini, nasıl bir yaşam istediğini netleştir sonra da eşinle bu düşğünceni paylaş ve ortak bir yaşam üzerinde uzlaşmaya çalış. Belki ona da hayatın tadını çıkarmasını öğreteceksin. Belki o, farkında  olmadığı karmaşadan sayende çıkacak.


*bensiz biz olmaz & Serhat Yabancı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder