2 Mayıs 2014 Cuma

İhlas Finans & Ruz-i Mahşer

Anadolu insanı inançları gereği faizden kaçınmak amacıyla birikimlerini İhlas Finanas’a emanet etmişlerdi.
Sonrasında battı dendi.
Ne yapalım kâr zarar ortaklığını başlangıçta kabul ettiniz dendi.

Özellikleri olan birileri paralarını geri alabildi.
Temiz Anadolu insanı ise durumu anlayamadı. 
Paralarını kaybetmiş
oldular.
Battı denilen İhlâs Finans’ın içinde bulunduğu büyük holding ise büyümeye devam etti.
Durum açıktı.
Aynı ailenin kurumlarından birisi olan ve çoğunluğu inançlı kimselerden oluşan Anadolu insanının paralarını emaneten alan İhlâs Finans battı gösterilmişti.
Diğer yandan aynı aileye ait başka şirketler ayakta kalmanın ötesinde dev adımlarla büyümeye devam ettiler.
Halâ daha büyümeye devam ediyorlar.
2005 yılında TBMM’de görüşülen Bankacılık tasarısında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, İhlas Finans’ın TMSF tarafından tasfiye edilmesini öngören yasa hükmünü kabul etmişti. Kabul edilen yasa hükmü ile birlikte TMSF İhlas Finans’a el koyacaktı. Tasfiyenin usul ve esasları TMSF’nin planları çerçevesinde gerçekleşecekti. TMSF İhlas Holding’e el koyabilecekti. Ancak Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen İhlas Finans’ı kapsayan kanun maddesi Meclis Genel Kurulu’na gelmeden AK Parti milletvekillerinin girişimi ile kanun tasarısından çıkarıldı. Böylelikle İhlas Finans’ın TMSF’ye devri son anda önlendi.
Eğer devir gerçekleşseydi diğer bankalarda olduğu gibi; İhlas Finans  mağdurları da paralarını alabileceklerdi.
O gün hayatta olan ve  İhlas Holding’in başındaki merhum Enver Ören’in Başbakan ile görüştüğü ve AKP’nin TBMM’ne gönderdiği kanun teklifindeki İhlas Finans maddesini geri çektiği biliniyor.
Bu durum İhlas mağdurları için yıkıcı olmuştu.
Temiz Anadolu insanının dini inançlarını istismar anlamına gelen gelişmeler karşısında, yetkililerin harekete geçmemesi ibretlik değil mi?
Teklif meclisten geçşeydi, diğer batık bankalarda olduğu gibi TMSF İhlas Finans’la irtibatlı bütün şirketlere el koyacak, mudilerin paraları temizlenecekti. Uzan örneğinde olduğu gibi şirketlerin gelirleri temlik edilecekti. Gelirlerin karşılanamaması durumunda varlık satışı yoluna gidilecekti. Tersi oldu; devlet, mağdurları paraları buharlaştıranların insafına terk etti.
Uzanlar karşısında kararlı tutum takınan devlet bu sefer duyarlılığını gösteremedi.
İnsanın aklına “neden” sorusu geliyor.
Yaşanan mağduriyetleri giderme sorumluluğu bulunan güç sahiplerinin sessiz kalmasının izahı var mı?
İhlas Finans’tan parasını alamayanların mağduriyetlei devam ediyor....
Bu arada parasını alamadan ebediyete gidenler de az sayıda değil.
Haklarını elbette Rûz-i mahşerde alacaklar.
İhlas Halding ne durumda?
TGRT’yi 151 milyon TL’ye sattılar. Türkiye Gazetesi, İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber ile birlikte grup medya devi haline geldi. Borsada işlem gören medya şirketleri yollarına devam ediyorlar.
İhlas Yapı, Marmara Evleri ve Bizim Evler; TOKİ logosu ile birlikte reklamlarda boy gösteriyor.
Ümitsizliğe gerek yok.

İyi ki ahiret var!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder