Dışarıdan bakanlar “Denize nazır diploma hazır” derken Kuleli’de bir şafağın dışarda bir ömre bedel olduğunu bilemezler…
Bilemezler o küçücük yüreklerin vatan aşkı ile daha 13-14 yaşlarında esas duruşta beklerken sıla hasretiyle yanıp kavrulduğu sayısız günleri…
Bu Şanlı Yuva’daki ilk gecelerinde yorganın altında gizlice ağlayarak çıktıkları yolda, şehadet şerbeti içen kardeşleri için yüreklerinden akan gözyaşlarını göremezler…
Alparslan Türkeş, Hulusi Behçet, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Doğan Güreş, Kazım Karabekir, Ömer Seyfettin, Aziz Nesin, Fevzi Çakmak ve daha niceleri…
Eski mezunlara mihmandarlık yaparken iç bahçenin bir köşesinde hüngür hüngür ağlayan 80 yaşındaki koca adamlarla tanıdık biz Kuleli ruhunu…
Asırlık çınarların yorgun uğultusunda, sinemizi saran o vatan aşkı ile bilmem kaç defa inlettik inip çıkan yokuşlarını…
Tören rahatta saatlerce hareketsiz beklerken, Oker’in iç bahçeyi inleten ve tüylerimizi diken diken eden tekmillerinde titredi yüreklerimiz…
“Askeri lise öğrencisi olarak, mensubu olduğum ülkem, Türk Silahlı Kuvvetleri ve okuluma daima sadık kalacağıma” diyerek namusumuz ve şerefimiz üzerine ant içtik bizler…
Bugün ise ülkesine, milletine, devletine, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sadakatsizlik eden hainler nedeniyle kapısına kilit vuruldu Şanlı Yuva’nın…
Ancak biliyorum ki sen, kah bir dizinin arka planında kah bir tabloda ansızın karşıma çıkmaya devam edeceksin her zamanki ihtişamınla…
Ve ben her defasında heyecanla selamlayacağım seni, Boğaz’dan her geçişimde gençliğime el sallamaya devam edeceğim…
(*kalbi teşekkürlerimle)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder