31 Aralık 2013 Salı

Askeri Müdahalelerin Orduya Etkisi – Doğan Akyaz ıı*

-DP’nin 1954’ten itibaren takip ettiği laiklikten taviz verici tutumu subay heyetince tedirginlikle takip edilmekteydi.     “Atatürkçü Subaylar” için; “devrimlerden ters yönde gidiş … … kendi öz dilimizle okunan ezanın yeniden Arapça’ya çevrilmesi”…..  ..  İktidar laik eğitim yerine, resmi veya gayrı resmi din eğitimini; vicdan  eğitimi yerine , din istismarına ve taassuba öncelik vermekteydi. Kısaca yollar yapılıyor, fabrikalar açılıyordu ama, Atatürk gereği gibi
 benimsenmiyor, irticaa prim veriliyordu.    .. … Müdahaleye hazırlanan
subaylara göre Atatürk’ün gerçekleştirdiği laiklik, Batı dünyasında geçerli olan laiklikten ayrıydı. Atatürk’ün laiklik anlayışı toplumu, hurafelerle örtülü İslamcı anlayıştan kurtarıp düşünce ve vicdan yönünden özgür insanlarda kurulu bir toplum haline getirmeyi hedeflemişti. Akılcı, bilimsel, gelenekçi olmayan ve dinsel etkiden uzak bir toplum oluşması Atatürk devrimlerinin başlıca amacıydı.
… 1950’lerin ortasından itibaren ekonomideki enflasyonist eğilme…  … subay kitlesini etkilemişti. Fiyatların hızla yükselmesine karşılık maaşlardaki artış düzeyi çok düşük
kalmıştı. Bunun anlamı subayın bir zamanlar üstün olduğu toplumsal yapıda kendisini aşağıda bulmasıdır. 1954’te genç bir subay kıt maaşıyla evlenemez ve ortalama bir yaşam standardı sürdüremez duruma gelmişti.
… … ordu içinde iktidarı devirmek için farklı zamanlarda ve yerlerde çok sayıda gizli örgütün kurulmuş olduğu açıktır. ..
… Örgüt ayrıca ordu içindeki kilit noktaları da ele geçirmeye çalışacaktı. Önem sırasına göre … … KKK Personel Başkanlığı, Erkan Şubesi, Sınıf Dairelerinin Personel Şubeleri, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı Emir Subaylıkları, Özel Kalem Müdürlükleri, Genel Sekreterlikler, MSB, Genkur. Bşk., KKK, Muhafız Alay Komutanlığı, Harp Okulu .. Sınıf Okulları .. ve buradaki öğretmenlikler…. … … ….
 … … Müdahalenin geciktirilmeden yapılmasını isteyen Aydemir ve Ateşdağlı konunun tartışıldığı çeşitli toplantılarda bir sonuç elde edemeyince…. Bazı generallerle görüşmüşlerdir. … .. .. Generaller müdahale tekliflerini reddetmekle birlikte herhangi bir karşı harekette de bulunmamışlardır. Son derece katı disiplin kurallarının geçerli olduğu bir meslek yapısı ve kurumsal gelenek içinde hiyerarşinin altından gelen bu tekliflerin böyle hayırhah bir tutumla karşılanması bir hayli ilginçtir. Anlaşılan generaller bu yıllarda DP’ye karşı adeta pasif bir direniş içine girmişlerdir.
… … Menderes’e parti içinde muhalif olduklarından kuşkulandıkları DP’lilerle irtibat kuran subaylar, devirmek istedikleri hükümetin Milli Savunma Bakanı’na ihtilal liderliği teklif etmişlerdir.  … …Bakan, ihtilalın liderliğini geri çeviriyor ancak üyesi, bulunduğu hükümeti devirmek için hazırlık yaptıklarını öğrendiği subaylara karşı yasal bir işlem başlatma cesaretini gösteremiyordu.
Siyasal iktidara karşı ordu içinde uzun süredir yürütülen örgütlenme çalışmalarının varlığı kamuoyuna ilk kez “9 Subay Olayı” ile yansımıştır.
… … Ordunun geleneksel, yerleşmiş ve hatta övünç duyulan hiyerarşik yapısı içinde alt basamaklarda bulunan subayların iktidarı devirmek amacıyla uzunca bir süre gizli faaliyette bulunmaları ilginç ve şaşırtıcıdır. En az bunun kadar şaşırtıcı olan bir husus da hiyerarşik yapının tepesinde bulunan generallerin kendilerine yapılan müdahale amaçlı gizli örgütlere girme teklifleri karşısındaki tutumlarıdır. …
… Dolayısı ile alt kademelere karşı “siz başlatın, biz yanınızdayız” şeklinde geliştirilen bu tavır da teklifi reddeden generallerin tavrından farksızdır. …. ….  Müdahalenin başarılı olması halinde ele geçirilecek iktidarı alt kademelerle uzun süre paylaşmayı zaten düşünmüyorlardı.
… … Bu statü, komite üyelerini o günün protokol anlayışında Genelkurmay Başkanı’nın önüne geçirmektedir. Üsteğmenin Genelkurmay Başkanı’nın önünde yer aldığı böyle bir anlayışın ordudaki muvazzaf subaylar arasında kolayca kabul edilebileceğini düşünmek mümkün değildir…. …
* Askeri Müdahalelerin Orduya Etkisi-Hiyerarşi Dışı Örgütlenmeden Emir komuta Zincirine -Doğan Akyaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder