Fazla naz aşık usandırır – üç ve dördüncü bölüm
-Üçüncü
görüşme tek taraflı olmuştu.
-Belki
özele girmişlerdir ya da paylaşmak istenilmiyor olabilir diye düşünerek; adam karşı
tarafla yapılan seans sırasındaki ayrıntıları soruşturmadı.
-Dördüncü
görüşmede ise; uzman, sorularıyla ortamı rahatlatmaya ve muhataplarını
konuşturmaya devam ediyordu.
-Adam
soruları yanıtlamaya devam etti; “Dördüncü görüşmenin
başında terapistimizin yaptığı değerlendirmelere (bizleri nasıl duydu konusuna) çoğunlukla katılıyorum. Ancak uzman desteği alma ihtiyacını ortaya çıkaran nedenlerde değişiklik olmadığını düşünüyorum” dedi.
başında terapistimizin yaptığı değerlendirmelere (bizleri nasıl duydu konusuna) çoğunlukla katılıyorum. Ancak uzman desteği alma ihtiyacını ortaya çıkaran nedenlerde değişiklik olmadığını düşünüyorum” dedi.
-İlk
seanstan bugüne gelindiğinde “paronayak” yakıştırmasından vazgeçilmesini
ilerleme sağlandı olarak görebilir miyiz?
-Çözüm
bulma ümidimi muhafaza ediyorum.
-Bir
uzman desteği almak için size başvurma nedenimizin arka planında son bir yıl
veya son bir kaç ayın içinde olanlardan daha fazlası var... .. “menepoz” la
ilgili detaylar görüşme nedenlerimiz içinde yer almıyor. Menepoz olmasaydı yine
burada olacaktık.
-Yılların
birikiminden bahsediyoruz. ... ..
-Uzun
bir süreç sonrasında bugünlere geldik. .....
-Bardağı
taşıran son damladan çok; yılların birikimine tekrar dikkat çekmek istiyorum.
-Sorunun
kaynağına inebildiğimiz taktirde; kişisel olarak düzeltebileceğim hususlarda
çaba sarf etmek, emek vermek, gerekiyorsa tedavi olmak konusunda istekli
olduğumu tekrarlıyorum.
İncir çekirdeğini
doldurmayan ayrıntılar
-Bizi
buraya getiren ayrıntıların “incir çekirdeğini doldurmayan sorunlar” olduğunu
düşünüyorum.
-Ama
sorumuzu tek başımıza çözemediğimiz de bir gerçek.
-Paylaştığımız
yüzlerce / binlerce güzel detay yanında sorun çıkan küçük ayrıntının, ayağımıza
batan “minik bir diken” olduğunu düşünüyorum.
-Bu
durum beni psikolojik olduğu kadar fizyolojik olarak da rahatsız ediyor.
-Çalışma
hayatımın bir bölümünde (toplam dört yıl) ailemden uzakta yaşamak durumunda
kalmıştım.
-O
dönemde coğrafi yakınlık olmayınca bazı konular ihtiyaç olmaktan çıkmıştı.
Başka meşguliyetler ön plandaydı.
-Ama
şimdi birlikteyiz.
-Hem
birlikte yaşa. Yan yana dur. Hem de duygularını bastır.
-Daha
önce nadir olan … ağrılarımı daha sık-bazen sürekli yaşamaya başladım.
Moralim ağrıyor
-Bildiğimiz
ağrılarımın yanında “moralim de ağrıyor.”
-Önceki
görüşme sırasında geçen ve yanlış anlamalara neden olabileceğini düşündüğüm detaylar
konusunda
düşüncelerimi paylaşmak isterim.
-Dini
kitapları inceleme isteğim durup dururken ortaya çıkmadı.
-Bardağı
taşıran son damladan sonra arayış içine girdim.
Dini
kitaplardan bulduğum bölümleri okurken de hiç yorum yapmadım. Sadece bana “şu
günah, bu günah, şunu yaparsan cehennem zebanileri mezarda gözlerine eritilmiş
kuşun akıtacaklar … .. ….. şunu yapanlar alzaymır olur …...”
ifadelerinin doğruluğu konusundaki tereddütlerime vurgu yapmaya çalıştım.
-Nikahlı
eşimle birlikte olmam günah olabilir mi?
-Bana
din inançlarımız referans gösterilerek söylenenlerin; dini kitaplarda tam tersine
olduğunu gördüm.
-Hatta
teşvik edici vurguları okumam rahatsızlık verici olabilir mi?
-Referans
olarak ifade edilmeye çalışılan ayrıntıların doğru olmadığına vurgu yapmak
istedim.
Niyet okumaya hayır...
-“Okuduğu şu bölümle bana boşanma vurgusu
yaptı” ifadesini kabul edebilir miyiz?
-Söylediklerim
ve yaptıklarım esas alınmalı.
-Niyet
okumanın doğru olmayacağını düşünüyorum.
Bu beni sıkar...
-Diğer
bir konu; özel zamanlar için giyilmesi beklentileri içinde olduğum kıyafetler
konusunda; “benim aldıklarımı beğenmiyor” ifadesi doğru. Ancak çözümü var.
Beraber bir şeyler alsak olmaz mı?
-Beraber
almaya razı olduğunda manzara şu; (başka
konulardaki alışverişlerde aynı mağaza içinde iki-üç saat çok rahat kalınabilirken
ve sonunda bir şey alınmadan çıkılabilirken) konu benim de beğenmemi gerektiren kıyafet
seçimine geldiğinde “hava çok sıcak terledim” , “sıkıldım” …..
-Kıyafet
konusundaki bahaneler bu kadar değil.
-Birlikte
al(a)madık.
-Ben
aldım.
-Bu
sefer aldıklarımın kullanılmasında sorunlar çıkıyor. “Bu çok küçük beni sıkar”
tepkileri … Ya hiç giyilmiyor. Ya da istemeyerek de olsa giyilmiş ise süre
saniyeler seviyesinde.
Bahane...
-Diğer
bir bahane; …le altlı üstlü oturuyoruz.
“Bizimkiler her an gelebilir.” Kapımızın her an çalınacağı ve görülmek
istenmediğim kıyafetle yakalanma endişelerine katılabilir miyiz?
-Zamanlamayı
seçme şansımız yok mu?
-Örneğin
sabahları öğlene kadar olan zaman dilimleri veya akşamları saat 21.00’den veya
22.00’den sonraları bize kalan saatler olarak düşünülemez mi?….. ile aynı
apartmanda oturmayı tercih etmemizin nedenleri vardı. …
Cezalandırılıyorum
-Anlayışım
için “sanki cezalandırılıyorum” anlamını mı çıkarmalıyım?
-İşe
giderken veya başka bir yere çıkarken çoğu defa birden fazla kıyafeti
giy-çıkar, tekrar tekrar denemek, ayna karşısında kıyafet seçimine uzunca vakit
ayırmak için gösterilen duyarlılığa şahit oluyorum.
-Bu
durumu da çok normal olarak görüyorum.
-Arada
bir de olsa aynı duyarlılık bana da gösterilse sakıncası olur mu?
-Çok
mu zor?
-Seçilmiş
zaman dilimleri için; estetik anlayışı yansıtan kıyafet seçimi konusunda
beklentilerim anormal mi ?
-Yoksa
ben ne giyersem doğrusu odur anlayışına razı mı olmalıyım?
Fedakârlıkları sıfırlamak
mı?
-“Otuz
beş yılın emeklerini / fedakârlıklarını bir anda sıfırladı” anlamına gelen ifadelere katılamam.
-Otuz
beş yıllık hayatımızın binlerce parametresi güzelliklerle dolu.
-Vefa
borcum var.
-Bizi
buraya getiren sorun için de kimseyi suçlayamam.
Arayış içindeyim
-Sadece
arayış içindeyim.
-Yaşamakta
olduğumuz süreçten sağlığım olumsuz etkilendi.
-Nasıl
ki dişimiz ağrıdığında diş tabibine gidiyoruz. Şimdi de size geldim.
-Benden
kaynaklanan sorun varsa; en azından ben gayret göstermek .... istiyorum.
-Profesyonel
destek almak konusunda beni harekete geçiren durumda değişiklik oldu mu?
-Kırıcı
bulduğum “paronayak” yakıştırmasından
vazgeçilmesi sorunu çözmek için yeterli mi?Ağızdan
mı kaçtı?
-Aradan
geçen bunca zaman sonrasında ne oldu da bu benzetmeyi “canım bir kere ağzımdan kaçırıvermiştim, şimdi bu sözü geri alıyorum...”
anlamında konuşmayı samimi bulabilirmiyiz?
-Varsayalım
ki samimi bulduk. İnandık. “Azgın teke”
yakıştırması duruyor.
At pazarlığı
-Miktar
konusunda ben mi abartıyorum; emin değilim.
-Düşünelim.
-İstekli
olmak / talep etmek başka. Fiilen gerçekleştirilebilenler farklı.
-Geçmiş
dönemde süreklilik arz etmeyen yaşanmışlıkları emsal göstermek gerçekçi mi?
-Tekrar
düşünelim.
-Bugün
elli yedi yaşın doğallığını düşündüğümüzde anormallikleri hala daha gündem de
tutmak gerçekçi mi?
-Halâ
pazarlık mı yapmalıyız.
Sözün bittiği yer
-Daha
önce konuşarak kendimi ifade edebilmeyi çok denedim.
-Bu
konuda başarısız oldum.
-Sözün
bittiği yerde olduğumuz için size geldik.
-Nevzat
Tarhan’ın kitabındaki tespitini de unutmamalıyız. (81) Hoca “...bunun sonucu cinsellik isteğinin psikolojik olarak erkekte daha
fazla olması doğaldır.” diyor.
-İnsanı
yaftalamak / kırmak kolay ....
-Desteğinize
olan ihtiyacın devam ettiğini düşünüyorum.
Eşimle birlikte...
-Her
şeye rağmen eşimle birlikte olmayı talep ediyorum.
-Bunu
istemem kadar doğal ne olabilir ki?
-Başka
yerden bakacak olursak “ne kadar güzel
bir şey!”
-Kıyafet
konusunda (terapistimiz “fantezi” olarak
adlandırıyor ve fantezilerin hayatımızdaki yerinin sorgulanamayacak kadar doğal
olduğu vurgusunu yapıyor)
adım atmam / atamam anlayışına razı mı olmalıyım?
-Karen
Horney (Kadın Psikolojisi) kitabında (144); “Bu tür
iç çelişkilerin kendilerini cinsel alanda daha güçlü olarak ve kolayca dile
getirmesi çok doğaldır. .... Genellikle dümdüz
bir çizgi üzerinde yürüyen insanlar bile cinselliği, çelişik fantezilerin oyun
alanı yapmaya kolayca özenebilirler. Ve bütün bu değişik beklentilerin,
fantezilerin evliliğe de aktarılması çok doğaldır.” diyor.
Orta noktayı bulmak
-Bizi
uzman desteği almaya getiren sebepler konusunda, terapistimizin “orta noktayı
bulma” anlamına gelen tavsiyelerine (iki tarafın normal
bulduğu rakamsal değerlerin ortasının bulunması) kerhen razı oluyorum.
Pazarlık konusu olur mu?
-Başkaca
çare yoksa; doğaçlama / kendiliğinden ortaya çıkması beklenen ayrıntıların
pazarlık konusu olmasını kerhen kabul ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder