-Hiçbir şeyin amaçsız olmadığı, herşeyin bir döngüsünün olduğu evrenin
içinde, insan bedeni tartışmasız mükemmel bir tasarımdır. Ancak bu mükemmel
beden programında bazen yolunda gitmeyen bir şeyle olur, işte bu durumları ‘hastalık’ olarak adlandırıp şifa yolları ararız.
-Orijinal tasarımı bozan yaşam şekilleri, hayat algımız, duygu durumları
hastalıkları oluştururken , sağlığa giden yolun sadce ilaçlarla, ameliyatlarla
olmayacağı apaçık ortadadır.
-Bu konuyu hücre biyoloğu Prof. Dr. Bruce Lipton, İnancın biyolojisi
kitabında çok güzel açıklamış: “Yeni bilim olan fizik/kuantum
mekaniği, meteryal dünyanın temelinin ‘görünmez enerji dünyası’ olduğunu ve bu tanımınaslında enerji dünyasındaki bir ifade olduğunu vurgular. Yeni bilim madde düzleminde değil , enerji üzerine odaklıdır. Enerji düşüncedir, bilinçaltıdır, inançdır, sevgidir... Tüm bunlar madde olmayan manevi/ruhsal enerjik gerçeklerdir.
mekaniği, meteryal dünyanın temelinin ‘görünmez enerji dünyası’ olduğunu ve bu tanımınaslında enerji dünyasındaki bir ifade olduğunu vurgular. Yeni bilim madde düzleminde değil , enerji üzerine odaklıdır. Enerji düşüncedir, bilinçaltıdır, inançdır, sevgidir... Tüm bunlar madde olmayan manevi/ruhsal enerjik gerçeklerdir.
-... .. İşte bu, yeni bilim olan fizik/kuantum mekaniğine uyan birşeydir.
-Diğer bir büyük değişim ise genetik dünyasından gelmektedir. ... .. genetik kontrol hakkındaki bu inanç sistemi,
bilimdeki yeniliklerle artık ‘epigenetik kontrol’ diye tanımlanan yeni bir
inanç sistemine dönüştü.
-Eskiden genetik bilimide kabul edilen ‘genetik kontrol’ inancının anlamının genler tarafından kontrol
olduğunu biliyoruz. Yeni
bilimsel çalışmalarla kabul gören ‘epigenetik
kontrol’ ise önündeki ‘epi’ eki ile çok farklı bir anlam kazandı.
-... .. Örneğin epidermis, ‘derinin üzerinde, üst deri demektir. Epigenetik kontrolde aslında
genlerin üzerinde, ötesinde bir kontrol demektir. Bu şu demek, kontrol genlerdedeğil, dünyayı
algılamamızda, zihnimizde, bilincimizde... Yani usta sizsiniz, herşeyin
üstesinden gelme potansiyeline sahipsiniz. Çünkü eğer algılarınızı
değiştirirseniz inancınızı da değişitirirsiniz ki, buna bağlı genetiğinizi de
değişirebilirsiniz. Dolayısı ile artık
bizler genetiğin kurbanlarından çok, sahip olduğumuzinançlarımızın kurbanıyız.
... ..
-Bizler yeni bir dünyaya ilerliyoruz. Kurban olmaktan, Darwin’in rekabet
dünyasından, maddeden delil çıkarma dünyasından ve mekanik olandan daha
öncelikli olan (temel olan), madde olmayan enerji yönüne (sevgi,uyum, denge
yönüne) ilerliyoruz ve bu ilerleme inanç olarak da genlerimizi değişitrme
kapılarını açıyor.
-Şifanın kaynağını araştıran
bilim kadını Lynne Mctaggart ise Niyet
Deneyi adlıkitabında şunları ifade ediyor: Gelecekteki tıp bilgiyi alan ve bozulmuş bilgiyi değiştiren tıp yani ‘informasyonel
/ bilgisel tıp’ olacaktır. Sağlıklı olmak için bedene yeni bilgi eklemek
mümkün mü? Bazı araştırmacıların da yaptığı tam olarak bu...
-... .. Evet, yanlış bilgi,olumsuz duygu ve düşünceler, bedende enerji
blokajlarına yol açarak bedenin iyileşme sisteminin çalışmasını engeller. Bu n
oktada zihnin varsaydığı bir nokta üzerine kurgu yapılır. Oysa objektif bir
gözle daha yakından bakıldığında böyle bir noktanın olmadığınından emin
olabiliriz. Yetersizlik başarısızlık sanrısına kapılmış bir kadın daha iiyi
olmak adına yaşamını kurgulayabilir. ... ..
-Şifa, bedenin kendi onarım
mekanizmalarının iyileşmesi olduğuna göre, biz hekimlerin en büyük başarısı,
hastalarımıza kendi iyileşme programlarının devreye girmesine yardımcı
olmaktır.
*Ruh-Beden-Zihin bütünlüğünde KADINLIĞIN KEŞFİ – Jinekoklog Dr. Ayşe Duman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder