-Duygular,
hayat boyu bizi harekete geçirmek ve yönlendirmek için üretilen enerjilerdir.
Deneyimlerimizle üretilen enerji kullanılmadıysa
bedende birikir. Döngüsünü tamamlamamış, birikmiş enerjiler
arttıkça bedenin fonsiyonlarını bozan ‘enerji blokajları’
oluşur. Özellikle çocukken ifade edilmemiş kızgınlıklar, korkular bedende gerilim hattı oluşturur!
-Çocukluktan itibaren duyguların bastırılması,
ona buna karşı söz söylenememesi telkinleriyle ‘büyüyen’ insanımız, sadece
bedenen büyümekten öte gidemez. Zira bastırılmış, ifade edilememiş korku,
kaygı, yetersizlik, başarısızlık hisleriyle hayattaki rollerine devam edenler, bu sıkışmış enerjilerini en olmadık yerde en olmadık şekilde boşaltabilirler.
kaygı, yetersizlik, başarısızlık hisleriyle hayattaki rollerine devam edenler, bu sıkışmış enerjilerini en olmadık yerde en olmadık şekilde boşaltabilirler.
-Bu sıkışmış enerjilerin ifadesi bazılarımızda migren, kalp çarpıntısı,
yeme bozuklukları, madde bağımlılıkları, kimilerinde kaygı bozukluğu, gelecek
endişesi, titizlik, mükemmeliyetçilik, bazen de şiddet, şiddetli geçimsizlik,
cinsel fonsiyon bozuklukları olarak karşımıza çıkar.
-Eğer duygular zamanında, yaşanması gerektiği gibi yaşanmazsa biriken ‘duygu kalıbı’ kontrolü ele geçirir ve iki
kişi kendini ‘kontrol edemez’ haline gelir.
-Zira herhangi bir duruma aşırı tepki veriyorsak , bastırılmış,
döngüsünü tamamlamamış duygumuz titremiş ve kontrolden çıkmışız demektir.
-Bu tür insanlara, kuru kafa işareti olan ‘yüksek gerilim hattı’
hassasiyetiyle yaklaşmakta fayda vardır.
-Bilinçaltı kişiyi kötü
duygulardan korumayı hedefler. ... ..
*Ruh-Beden-Zihin bütünlüğünde KADINLIĞIN KEŞFİ – Jinekoklog Dr. Ayşe Duman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder