Meğer baba olmak
-.... .. Meğer baba olmak, ayakları yerden kesiverenöyle güçlü bir
heyecan mış ki. “Babacığım” diyerek kollarına atılan şirin bir yavrunun sevgisi
ve heyecanı... ... fark ederek tebessüm edebilmekmiş baba olmak.
-... .. Mutlu yuvalar ve çocuklar, mutlu annelerin el emeği göz nuru
imiş. Akıllı babalar, eşini mutlu etmenin bir çift tatlı söz, bir güler
yüz ve dengeleri sağlayan değer vermeyle başarılabildiğini bilirmiş.
.....
-Her şeyi “bana göre” penceresinden bakarak belirleyen babalar,
muhatabını yok sayıyor demekmiş. Gide gide
bu yok saymalar, muhatabın da onu bir gün yok saymaya başlayabileceğinin sinyaliymiş. Yok sayılanların hayatla bağlantıları zayıflarmış. İşte eşini yok saymakla onun yok olmayacağının bilincinde olup, bu tavrın ailedeki herkesi manevi gıdasız bırakacak bir mahrumiyet tutumu olduğunun farkında olup, bundan köşe bucak kaçmak ve daha iyi tutumlarla gıdalanmak demekmiş.
bu yok saymalar, muhatabın da onu bir gün yok saymaya başlayabileceğinin sinyaliymiş. Yok sayılanların hayatla bağlantıları zayıflarmış. İşte eşini yok saymakla onun yok olmayacağının bilincinde olup, bu tavrın ailedeki herkesi manevi gıdasız bırakacak bir mahrumiyet tutumu olduğunun farkında olup, bundan köşe bucak kaçmak ve daha iyi tutumlarla gıdalanmak demekmiş.
-Yok sayılanlar (hatta hiç sayılmayanlar), ihtiyaç ve taleplerini ifade
ederken muhataplarını kimi zaman dinliyormuş gibi yapar, susup zihninde kendi
savunmasını hazırlamak, kimi zaman onu susturup hiç dinlememek, kimi zaman da
dinleyip bildiğini okumak eğilimindedir.
-Onların ihtiyaçlarını biriktirmelerine, hiç olmadık bir biçimde ve
zamanda ya içte patlamalar yaşayıp depresyona, ya da dışta patlama yaşayıp agresifleşmeye
(saldırganlaşma) yol açacağını bilmekmiş baba olmak. ... ..
-Akşam olupyorgun argın eve geldiğinde, evi ve işini birbirine
karıştırmadan, gülümsemesini yüzüne yayarak, eşi ve çocuklarıyla hiç olmazsa
20-30 dakika nitelikli
beraberlik geçirerek... ..
-... ..
-..... Her ilişkinin mutlaka iki boyutu olduğunu bilip suçlama rüzgârına
savunma yağmuru getireceğini; bunun için suçlamadan, kişiliği aşağılamadan
yaklaşmayı tercih etmekmiş. ... ..
-Bağırıp çağırarak
konuşmanın, insanı boğankurallarla onları yaşatmaya çaışmanın, kendi
koyduğu kuralların ve zihnindeki inançların doğruluğundan emin olup hiç
sorgulamamanın ve sonuçlarından da anlamamanın faturasının, kredi kartı
limitini çok çok aşacağını ve kul hakkı batağına saplayacağının
farkında olmakmış meğer baba olmak.
-Asık suralı olmakla ciddi
olmanın aynı şey olduğunu zannederek, beton gibi bir yüzle eve girip kendisine
yaklaşanları üşüten, yaralayan ve onların da yüzlerinin asık olmasına sebep
olan, babalığı öğrenememiş baba olmaktan korkan ve bundan kaçınmak için candan
bir baba olabilmeye çalışmakmış baba
olmak.
-Evde dolaşması bile çocuklarının yüzünü aydınlatan, babalarna şaka
yapan, omzuna ve sırtına binen ve “at baba” diye şarkılar söyleyençocukların
cıvıltısını ruhunun neşesi bilen , oynarkeen onlarla çocuklaşıp günlük ritmi
yaşarken sorumlulukları hatırlatan sevimli bir otorite ve davetkâr bir bir
ifade ile çocuklarına yaklaşıp onları kuşatabilmekmiş meğer baba olmak.
-Eşinde ve çocuklarında gördüğü farklılıkları budayıp onları kendi
istediği kalıba sokmak yerine, her farklılığı bir zenginlik vesilesi sayp
asgari müştereklerde buluşabilmekmiş meğer baba
olmak.
-Eşine olabildiği kadar doğru ve güzel davranarak kendisine dönecek bir
enerji kaynağı oluşturabilmek; çocuklarının nasıl baba olacağına dair
zihinlerinde güçlü ve etkin bir baba modeli çizebilmekmiş baba olmak.
-İhtiyacı olan şeyleri çocuklarına yeterince verememenin , o ihtiyacı
dışarıda aramaya sevkettiğinin bilincinde olup ihtiyaçları gidermeye özen
göstermek ve ortaya çıkan her sıkıntının arkasındaki ihtiyacı görüp onu ortadan
kaldırmaya çalışabilmekmiş. baba olmak. Bu ihtiyaçların başında şartsız sevgi, güven,
saygı, doğru ilgi göstermekve onlara değer verip dilemenin geldiğini bilerek
samimi bir gayretle, hangi yaşta olursa olsun , öğrenmeye, hayata geçirmeye ve
yanlış olanı doğrusuyla değiştirmeye açık olabilmekmiş baba olmak.
-‘Seviyorum ve koruyorum mazereti
ile steril ortamlar oluşturup
çocuklarını toplumdan tecrit ederek büyütmek, onların kendi kararlarını
vermelerine yerdımcı olmak yerine onların adına düşünüp karar vermek babalık
değildir’ diyebilmek ve çocuklarının kendileri olabilmeleri için destek
olabilmekmiş, meğer baba olmak.
*Hayat Filminden Kurtarıcı Kareler ıı
– Saliha Erdim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder