yaşanmış hikâye *

... .. L.T. üniversite mezunu, kariyer sahibi, entelektüel düzeyi yüksek bir kadın. ... .. Herkesin yardımına koşan, kimseye hayır diyemeyen, herkese yardımcı olmaktan mutlu olan bir yapısı olduğunu söylüyor...

-Bu özelliği artık onu yormasına karşın, çevre tarafından takdir edilmek de hoşuna gitmiyor değil. 30 yaşındayken annesi geçirdiği trafik kazası sonucu felç oluyor ve bakımı ailenin fedakâr bireyi olan L.T.ye kalıyor.

-Bu durumda L.T., kendini hayatına dair hayallerinden vaz geçmek zorunda hissediyor. Ruhu ve bedeni bir hayat arkadaşı arzularken, bilinçaltı öğretileri
(geçmişin hipnozu) onu öğrendiği güvenli alanda tutmaya çalışıyor.,

-Bu şimdiye kadarhep takdir gördüğü alan, yani birileri için kendini yok saymak! Var olan kadınlık programı ile biliçaltı çatışmaya başladığında .... .. Bilinçaltı, bedeni kendi programına yandaş yapıyor. ... ..

-Çerkez gelini, geleneklere göre evin en gözde kişisi (en gözde hizmetçisi). Çok iyi bir gelin olduğu, bir denileni iki etmediği, hiç kimseye hayır demediği için hep takdir görmüş, hep övülmüş... Bu ortamda L.T.de oluşan hipnotik kalıplar, doğal olarak değer bulma ile ilgili inançları ‘söz dinleme, iteat etme, fedekâr olma, kendini yok sayıp baskılar için var olma üzerine kuruluyor.

-Çocukluktan itibaren yazılmaya başlayan bilinçaltı yazılımlarımız, bizim değerlerimiz, kişiliklerimiz, davranış modellerimiz, yaşam algılarımız olur. Bu kalıplar ‘bizim için en faydalı model’ prensibiyle oluşur. L.T.nin en faydalı modeli de ‘kendini feda eden, yok sayan insan modeli. Çünkü bu, sevgi ve takdir gören bir model! Fakat sorun şu ki, aynı zamanda L.T.’nin yaradılış programında çalışmak üzere tasarlanmış bedeni, bu bedenin hormonol sistemi, enerji akışları, ruhu, arzu ve ihtiyaçları var.

-L.T.nin hipnotik kalıpları ile yaradılış programının akışı arasında başlayan çatışmada bilinçaltı galip çıkıyor ve onu modelde tutmak adına erkenden menepoza sokuyor. ... ..

*Ruh-Beden-Zihin bütünlüğünde KADINLIĞIN KEŞFİ  – Jinekolog Dr. Ayşe Duman