-Sağlığı korumak veya iyileşmek için, hücrelerimizin ihtiyacımız olan
enerjiyi geçmiş ve geleceğe harcamayın.Geçmişe “ahlayıp vahlamak’ ya da gelecek
kaygısıyla telaşlanmak vücudun şu an ihtiyacı olan enerjiyi harcar ve vücut
savunmasız kalır. Huzur için yaşadığımız ana, o an var olanlara, kolaylıkla
alabildiğiniz nefesi verebildiğiniz farkındalığında şükretmek ne kadar
önemliyse , sağlık için de bir o kadar gereklidir.
-Kaygılı insanların aynı zamanda hastalıklı insanlar da olduğunu da
söyleyebiliriiz. Daha hamile kalmadan doğumla ilgili kaygıları yaşamak, ‘genç
yaşta erken menepoza girer
miyim’ telaşına düşmek, evlenmeden “çocuğum olur mu” endişesini hissetmek bizim kadınımıza mı hastır bilemiyorum. Ama biliyorum ki, kadının bu düşünce tarzı kendisine çıkardığı keyifsiz, hastalıklı bir hayat davetisiyedir.
miyim’ telaşına düşmek, evlenmeden “çocuğum olur mu” endişesini hissetmek bizim kadınımıza mı hastır bilemiyorum. Ama biliyorum ki, kadının bu düşünce tarzı kendisine çıkardığı keyifsiz, hastalıklı bir hayat davetisiyedir.
-Bazılarının hemen itiraz cümlelerini duyar gibiyim; “Tedbirli olmak iyidir, bileyim ki tedbir
alayım, kendimi kötüye hazırlarsam sonra hayal kırıklığı yaşamam...” Oysa
hayal kırıklıklarımızyaşadıklarımıza bağlı değil, hayat algımıza, anı
değerlendirmek için verilen enerjimizi geçmişe ve geleceğe dağıtmamıza
bağlıdır.
*Ruh-Beden-Zihin bütünlüğünde KADINLIĞIN KEŞFİ – Jinekolog Dr. Ayşe Duman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder