-Küresel
düzeyde ciddi bir paylaşım yaşanırken, içinde bulunduğumuz bölge parçalanırken,
enerji savaşları ile bölgemizde, hatta içimizdeki etnik ve mezhep
çatışmalarının arkasında kimlerin olduğunu anlayamadan Türkiye’nin güvenliğini
gerçek anlamda sağlamamız mümkün değildir.
-Dünya’nın
tehlikeli bir şekilde bölündüğü bu dönemde, kendi siyasal ve kültürel
ihtiyaçlarımızı başkalarının dış politikalarının bir parçası haline
getiremeyiz. Kendimize ve gücümüze güvenerek, coğrafyamızın
imkânlarını daha etkin bir şekilde kullanmalıyız.
imkânlarını daha etkin bir şekilde kullanmalıyız.
-Amerika’nın
Ortadoğu politikaları Dünya’nın diğer bölgelerinde olduğu gibi uzunvadelidir.
Değişen ve gelişen şartlara göre politika değiştirmez. Çünkü değişim ve
şartları kendisi belirler. Bunu süper güç olarak kendi hakkı olduğunu
düşünür. Zbigniev Brzezinski’nin “Tercih
Küresel Hakimiyet mi? Yoksa Küresel Liderlik mi?” kitabında bu politikasını çok
açık bir şeklide görüyoruz. ... ...”
-“Amerika
Ortadoğu’da öncelikle Irak’ın üçe bölünmesini kuzeydeki Kürt bölgesinin ...
.. Amerika kendi iradesinin dışındaki
Türk-Kürt işbirliğine müsaade etmez. ... ..
-Sonuç
olarak; Ortadoğu’da hiçbir ülkenin bağımsız bir politikası olamaz. Çünkü
ülkeler bir Dünya devleti olan ABD’nin izin verdiği manevra alanı kalmak
mecburiyetindedir.... ..
*Zorlu Yılların Sessiz Tanığı ıı - Aytaç Yalman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder