-... ..Bugün
teknolojinin içinde doğan çocuklarımızbüyük bir erozyana maruz kalıyorlar.
Anneler dışarının risklerine göre daha risksiz buldukları televizyonu bir çocuk
bakıcısı olarak kullanmaya başlayalı çok oldu. Televizyonun verdiği yoğun
uyarıcıyla büyüyen, televizyonun
karşısında yemek yedirilen ve çizgi filmlerle uyutulan çocuklar, dikkat
eksikliği sorununun yoğun bir şekilde yaşamaya başladılar. ... ..
-Çok fazla
uyarana maruz kalan çocuklar zekâ olarak gelişiyor, çabuk öğreniyorlar,
belki daha fazla bilgite daha erken yaşlarda çocuk programları sayesinde ulaşabiliyorlar. Peki, bu nereye kadar anlamlı? Sadece seyrederek, seyrettirerek dünyaya ve yaşama dair orijinal bir bakış kazanılabilir mi?... ..
belki daha fazla bilgite daha erken yaşlarda çocuk programları sayesinde ulaşabiliyorlar. Peki, bu nereye kadar anlamlı? Sadece seyrederek, seyrettirerek dünyaya ve yaşama dair orijinal bir bakış kazanılabilir mi?... ..
-... ..
Teknolojiyi seçerek ve geciktirerek çocuklara aktarmak zorundayız. Öncelik,
insan doğasına uygun olan davranış ve tutumların öğretilmesine verilmelidir.
-En başta bizim
teknolojiyle olan ilişkimizin yeniden
yapılandırılması gerekmektedir. İyi bir model olmak ve sonrasında çocuklarımızı teknolojiyle değil, önce doğayla, insanla ve kendisiyle karşılaştırmaya karar vermekle başlamak gerek. ...
yapılandırılması gerekmektedir. İyi bir model olmak ve sonrasında çocuklarımızı teknolojiyle değil, önce doğayla, insanla ve kendisiyle karşılaştırmaya karar vermekle başlamak gerek. ...
*Yaşarken kaybettiğimiz hayat - Nazlı Özburun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder