-...Kadın ve erkek aile içindeki
ilişkilerinde bir enerji alışverişi içindedirler.Yaradılışta, birbirlerine
çekim gücü oluşturacak, kendi dengesi için karşı cinse ihtiyaç duyacak,
meyledecek enerji yapısındadır. Eril enerji (erkek enerjisi) ile dişil
enerjinin (kadın enerjisi) birbirine olan arzuları fizik kanunlarındaki (+)
kutupla (-) kutbun birbirine olan çekimleri, arzuları kadar nettir. Bu arzu ve
ihtiyaçla gündeme gelen aile bünyesinde, her biri diğerinin dengesini sağlar,
birlikte dengeye kavuşurlar (hatırlatmak
isterim ki denge evrenin, yaşamın, sağlığın, huzurun temel unsurudur). Dengesine kavuşmuş enerji kesintisiz akar. Kesintisiz enerji yaşamın kaynağıdır, sevinçtir, huzurdur. ... ..
isterim ki denge evrenin, yaşamın, sağlığın, huzurun temel unsurudur). Dengesine kavuşmuş enerji kesintisiz akar. Kesintisiz enerji yaşamın kaynağıdır, sevinçtir, huzurdur. ... ..
-Ailenin enerjisini oluşturadişil ve
eril enerji kendi içinde sıkışmış durumdaysa (kendi programında akmıyorsa)
bütünün/ailenin enerjisi de bozulur! Bu durumda yaşam enerjisi savaş enerjisine
dönüşür. ... ..
-‘Ekek gibi kadın olma’, ‘tek başına
ayakta durabilirim’, ‘adamı yola getiririm, parmağımda oynatırım’düşünceleri,
çabalarıen başta kadının dişil enerjisine zarar vermektedir. ... ..
-Kadının artan eril enerjisi, eril
enerjisi az olan erkeği kendine çeker. Böyle bir birliktelikte enerji dengelenmiş gibi gözükse de ,
yaradılış programına aykırı iç dengesizlikler bir süre sonra bütünü etkiler,
erkeği ve kadını yorar, ailede çatırdamalar başlar!
-Çoğu kadının yaşam planını bir erkeğe
ait olmak, erkeği sahiplenmek, erkeğin parasını yemek, erkeğe kendini
sevdirmek, kabul ettirmek, ispatlamak, erkeği reddetmek, erkekten dolayı acı
çekmek, erkeksiz hayat düşünememek, erkele bir hayatı paylaşamamak gibi kriterler
belirler.
-Oysa kadın ne zaman ki kendisini sever,
öteki gibi olmaktan vazgeçer, alıcılarını ‘Mutlak verici’ye çevirir, işte o gün
kadınkendi üzerinden oynanan tüm oyunları bozar ve hayat sahnesindekendi
yaşamını ‘figüran’ oalarak değil, başrolde oynar. ... ..
-Hedefimiz, evlenip adamı parmağımızda
oynatmak yerine, kendimizi yaradılış frekansına uyarlamak olmalıdır. ... ..
-Aileden hoş sedalar çıkmasını
istiyorsak önce kendi sesimizden memnun olmalı, cızırtılı frekanstan
çıkmalıyız. ... ..
*Ruh-Beden-Zihin bütünlüğünde KADINLIĞIN KEŞFİ – Jinekolog Dr. Ayşe Duman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder