-... .. Bir kadın
öğretmen, herkesin iflah olmaz diye bildiği bir öğrencesiyle sorun
yaşıyordu.
-Sonunda, çocuğu müdürün odasına gönderdi.
-Müdür sonradan öğretmenler odasında öğretmenin yanına gelip, çocuğun
okuldan uzaklaştırma cezası aldığını söyledi.
-Öğretmen, “Üzgünüm,” dedi, müdür de
“Sizin suçunuz değil,” diye onu
teselli etti.
-Müdürün bu tesellisi öğretmeni şaşırttı, çünkü o söyleyene kadar,
öğrenciye uzaklaştırma cezası verilmesinin
kendi suçu olabileceği hiç aklına gelmemişti.
-“Üzgünüm” derken amacı, “Bu konuda kendinizi kötü hissettiğinizi
biliyorum, ben de kötü hissediyorum,” mesajı vererek müdürle aralarında bir bağ
kurmaktı.
-Öğretmen kendini, benzer duygularla ona bağlı olarak çerçeveye
oturtmuştu.
-Ortak duyguyu ifade edişini bir özür dileme olarak yorumlayan müdürse,
öğretmenin suçlu olabileceği kavramını araya sokarak kendini bir üst düzeyde,
suçunu bağışlayan kişi konumuna çerçevelemişti.
-Bu olayın devamı, buradaki farklı balış açılarının cinsiyetle ilişikili
olabileceğine işaret ediyor. Bu öğretmen olup bitenleri yetişkin kızına
anlattığında, o da müdürün tepkisini garip bulmuş. Ama oğluyla kocasına
anlattığında, suçu olmadığı halde özür dilediği için kendisine sitem etmişler. Onlar da “Üzgünüm”
sözcüğünü bir özür olarak yorumlamış. ... ..
* Beni Hiç Anlamıyorsun / kadın-erkek iletişiminde
sorunlar ve çözümleri – Deborah Tannen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder