27 Temmuz 2016 Çarşamba

İletişim Hatlarını Açmak *

-Pek çok uzman bize bazı şeyleri yanlış yaptığımızı, davranışlarımızı değiştirmemiz gerektiğini söylüyor, bu da genellikle kulağa olduğundan daha kolay geliyor.
-Duyarlılık eğitimi, erkekleri kadın standartlarına göre değerlendirerek, daha kadın gibi konuşmalarını sağlamaya çalışır.
-Girişkenlik eğitimi ise kadınları erkek standartlarına göre değerlendirerek, daha erkek gibi konuşmalarını sağlamaya çalışr.
-Hiç kuşkusuz, daha duyarlı ya da daha girişken olmayı öğrenmek pek çok kişi için yararlı olabilir.
-Ama her şeyi yayanlış yaptığının söylenmesinden kimseye yarar gelmez..
-Ayrıca insanlar sonuçta kendilerini tartışma içinde bulsalar bile, yaptıklarında pek yanlış bir şey olmayabilir.
-Belki de sorun, her iki tarafın farklı bir sistem içinde hareket edip, farklı bir toplumsal cinsiyetçe konuşuyor olmasıdır.
-Hemen akla gelen bir soru: Toplumsal cinsiyetçe öğretilebilir mi?
-İnsanlar konuşma tarzlarını değiştirebilirler mi?
-Eğer istiyorlarsa, evet, bir dereceye kadar değiştirebilirler.
-Ama bu soruyu soranlar nadiren kendi üslubunu değiştirmek ister.
-Akıllarından geçen daha çok, eşlerini tamire göndermektir: Onun değişmesini sğlamak isterler.
-Kendi üslubumuzu değiştirmek hiç de çekici değildir, çünkü önemli olan nasıl davrandığınız değil, kendinizi nasıl biri olarak hissettiğinizdir.
-Bu nedenle daha gerçekci yaklaşım, birbirinizin mesajlarını nasıl yorumlayacağınızı öğrenmek ve kendi mesajlarınızı eşinizin anlayacağı ve kabul edeceği bir biçinmde açıklamaktır.
-Cinsiyetçeleri anlamak, istediğiniz zaman –farklı bir biçimde konuşmayı- mümkün kılar.
-Ama kimse değişmese bile, cinsiyetçeyi anlamak ilişkileri iyiye götürür.
-İnsanlar eşlerinin farklı bir konuşma tarzına sahip olduğunu bir kez fark ettiklerinde, genellikle kendilerini, eşlerini ya da ilişkilerini suçlamadan farklılıkları kabul ederler.
-En büyük yanlış, dinlemenin, konuşmanın, sohbet etmenin ya da ilişkjiye girmenin tek bir doğru biçimi olduğuna inanmaktır.
-Niyetinizin iyi olduğunu bildiğiniz halde kötü olduğunun söylenmesi ya da bir şeyi kendi yönteminizle yaparken yanlış yaptığınızın söylenmesi kadar kırıcı bir şey yoktur.
-Üslup farklılıklarını olduğu gibi görmeyen insanlar (“Sen mantıksızsın”, “kendine güvenmiyorsun”, “ben-merkezlisin” gibi kişilikle ilgili ya da (“beni dinlemiyorsun”. “beni aşağılıyorsun” gibi) niyetlerle ilgili sonuçlara varırlar.
-Üslup farklılıklarını olduğu gibi anlamak, olayın yaralayıcı yanını ortadan kaldırır.
-“Benimle ilgilenmiyorsun”, “Sen beni, benim seni sevdiğim kadar sevmiyorsun” ya da “Özgürlüğümü elimden almak istiyorsun, “gibi inançlara kapılmak insana kendini çok kötü hissettirir.
-“Dinlediğini farkılı biçimde gösteriyorsun,” ya da “Sevgini farklı biçimde ifade ediyorsun” diye düşünmekse görüşmede hataları ortadan kaldırır.
-Kendinizi ya da karşınızdakini suçlamadan düzeltmeler yapabilir ya da yapılmasını isteyebilirsiniz.
-Konuşma tarzı dediğim alandaki cinsiyet farklarını anlarsanız, anlaşmazlıkların çıkmasını belki önleyemezsiniz, ama kontrolden çıkmasını önleme şansınız artar.
-İletişim kurmaya yönelik içten çabalar çıkmaza saplandığında ve sevilen eş mantısız, inatçı göründüğünde kadınlarla erkeklerin kullandığı farklı diller hayatımızı temelinden sarsabilir.
-Karşı tarafın konuşma tarzını anlamak, kadınlarla erkekler arasındaki iletişim uçurumunu aşmak için dev bir sıçrayış ve iletişim hatlarını açmaya yönelik dev bir adımdır.


* Beni Hiç Anlamıyorsun / kadın-erkek iletişiminde sorunlar ve çözümleri – Deborah Tannen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder