Program yine kısa radyo oyunu ile başlamıştı. “ ….. gelen seslerden iki kişinin yüksek sesle tartıştıkları anlaşılıyordu. Aile büyüklerinin kendi aralarındaki tartışma kabul edilebilir seviye sınırlarını aşmıştı. Gerginlik ağabey ve kardeş rolündeki iki yetişkin adamın ağız kavgasına dönüşmüştü ……
…… Kadınlar sessiz, başları önde tartışmayı endişeyle izliyorlardı. Çocuklar odanın bir köşesinde masa örtüsünü kendilerine siper ederek korku dolu gözlerle olanları izliyorlardı. Bunca gerginlik arasında fatura kendilerine çıkmasın anlamında ürkek
bakışlarla bir birlerini süzüyorlardı. Misafir olan adam
“biz gidelim” diyerek ayağa kalktı. Hanımlar sessizce vedalaştı. Çocuklar kımıldayamıyorlardı. Odada bulunan ve o akşam çoğunlukla dinlemede kalan delikanlı yeğenlerini kucaklayarak, sevgi ile “hadi bakalım ayakkabılarınızı size giydireyim“ dedi ve misafirlerle birlikte dışarı çıktı. Çocuklar Çetin ağabeylerinin elini sıkıca tutarak karanlık sokakta yürümeye başlamışlardı. Genç delikanlı da onlara şefkatle gülümseyerek rahatlatıcı şeyler söylüyordu. Sokak başına geldiklerinde delikanlı yavaşlayarak “amca “ dedi. Adam durdu. Delikanlı tekrar konuşmaya başladı. “Amca, bu akşam yaşananlar bizi etkilemez, sen bizim amcamızsın. Seni seviyoruz. Yeğenlerimi de çok seviyorum.” dedi ve amcasına sarılarak vedalaştılar. … ….bakışlarla bir birlerini süzüyorlardı. Misafir olan adam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder