30 Kasım 2014 Pazar

Yaradandan istemek *


-... .. Hayatta yapmak istediğimiz o kadar çok şey var ki... Birkaç kez deniyoruz, birkaç kez daha... Sonra bakıyoruz ki olmadı, vazgeçiyoruz. .... Çünkü ümidimizi kaybetmiş oluyoruz çoğu kere.
-Kendimizden ümidimizi kestiğimizde sahibimize, sahibimizin  bizim için yazdığı kadere kızmaya başlıyoruz. En sonunda da her şeye kızan, kendisiyle bile geçinemeyen,
kızgın ve küskün ruhlara dönüşüyoruz.
-Oysa elimizde yapabilme gücü değil, verileceğine dair sonsuz bir güvenle isteme, daima isteme yeteneği
var sadece. Ve sahibimizin vermemesi diye bir ihtimal yok.
-Evet, vermemek diye bir şey yok. İstemeyi isteten, vermeyi istediği için istemeye devam ettirmektedir. İstenilen şeyin verilmemesi, istediğimiz varlığın acziyetinden kaynaklanır ki olmadığı için veremez. Oysa evrenin yaratııcısı için böyle bir durum muhaldir, mümkün
değildir.
-O zaman sorun bizde. Verilmediğini düşünerek kızıyorsak, veridiğini görmediğimiz içindir. ... ..
-.....Ben ihtiyacımı bilirim ve isterim; nasıl vereceği, ne kadar vereceği, ne zaman verileceği tamamen O’na kalmıştır.... ..
-... .. Adını koymadan istemek, zamanını belirlemeden istemek, nasıl verileceğinin hesabını yapmadan istemektir bizim görevimiz.
-Ait olduğumuz her hücremize kadar hissederek yaşıyoruz; istemek yakınlaştırıyor, istemeyi bırakmak ümitsizce savrulmak ise uzaklaştırıyor.

*Yaşarken kaybettiğimiz hayat - Nazlı Özburun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder