-Yetişkin
davranışlarını gözlemlediğimizde, onların birçok anlamsız davranış
sergilediğini fark ederiz. Örneğin birbirine zor güvenir yetişkinler; hatta
“Babana bile güvenmeyeceksin” diyerek bir de birbirlerine güvenmemeyi dillerine
dolamışlardır.
-Bakarsınız
birtakım evliliklerde eşler tam bir güven içinde hayatlarını
birleştirmemişlerdir. “Ya ayrılırsak?” diyerek henüz nikâh masasına oturmadan,
ayrılma halinde mal paylaşımı yapmaktadırlar...
-Sadece
güvensizlik sorunu yaşamazlar; ayrıca savunma refleksleri de çok gelişmiştir
yetişkinlerin. Her an kendilerine bir şey söylenecek,
terslenecek ve azarlanacak endişesiyle aktif savunmada beklerller.
terslenecek ve azarlanacak endişesiyle aktif savunmada beklerller.
-İş yerine
geç kalan bir yetişkinin söyleyeceği o kadar çok şeyi vardır ki ya da eşinin
“Neden bugün yemek yapmadın?” sorusuna verilen cevaplar irdelenirse nasıl da
yoğun bir savunma refleksiyle hayatlarını sürdürdüğü görülür. Ezilmemek,
incinmemek, hakarete uğramamak için her an silahlar hazır bekletilir...
-Peki,
yetişkinlerin bu halleri, birden bire mi oluşur yoksa zaman içinde mi gelişir?
... ..
-... .. İnsan
şu an üzerinde taşıdığı anlamsız davranışların birçoğunu daha çocukluğun o
güçsüz ve çaresiz dönemlerinde yediği darbelerin acısı ile kazanmıştır... Başka
bir deyişle, çocuklar en güçsüz oldukları dönemlerde kendilerini korumak için
geliştirdikleri birtakım reflekslerle bugün yetişkinlik hallerini devam
ettirmektedir.
-Çocukluk yıllarında devamlı azarlanmış, terslenmiş,
örselenmiş, önemsenmemiş ve cezalandırılarak terbiye edilmeye çalışılmış çocuk, günümüzde hâlâ aynı saldırıları
yaşayacağı endişesiyle bilinçaltında tedirgindir. Bu tedirginlik gerek aile
hayatında eşe yansıtılan anlamsız davranışlarla gerekse arkadaş çevresindeki
garip tutumlarla kendini dışa vurur.
-Çoçukluk yıllarında uğranılan
zararlar, hiçbir zaman yok edilemez.
Hafızalarda olmadığı ve hatırlanmadığı düşünülse de...
*Annelik Sanatı - Pedegog Adem Güneş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder