29 Haziran 2016 Çarşamba

İtaat Et Rahat Et *

İtaat; eziklik değil yumuşaklıktır.
Pasif bir hâl değil, aktif bir tavırdır.
Aptalların değil akıllıların işidir.
İtaat evde gücü ele geçirmeye çalışmamaktır.
Erkeği rakip olarak değil, dost olarak görüp, rekabete girmemektir.
Erkeğin iktidarını tanımaktır.
Kavgaya meyilli olmamak, saygılı olmaktır.
Sıcak, samimi olarak fakat laubali olmadan, yumuşak huylu davranmaktır.
Psikolojik şiddet kullanmamaktır.

Kadın cinselliğinin evreleri vardır *

... ...      ... ..  Çocukluğundan beri ayıp, yasak ve günah olarak öğrendiği cinsellikten korkup uzak durmaya çalışsa da bir taraftan da içini kemiren, engel olamadığı bir merakla cinselliği ve cinsel organını kendinden bile utanarak keşfetmeye başlar. 
Ergenliğin sonlanmasıyla birlikte hayalindeki erkeği evlenmek için bekler. Evlilik her kadın ve erkeğin yaşamının bir dönüm noktasıdır. Ergenlikten çıkan ve evlenen kadın vücudunu ve cinselliğini, cinsellik konusunda ne isteyip ne istemediğini evlilikle birlikte öğrenmeye ve tanımaya başlar.
Hamilelik ve doğum sonrası oluşan

27 Haziran 2016 Pazartesi

Tutkuyu sürdürmenin yolları *

Beslenmek, su içmek, nefes almak nasıl yaşamın bir gerekliliği ise cinsellik de evliliğin bir gerekliliğidir. Bu gereklilik ancak tutku ile yapıldığı takdirde bireye ve ilişkiye hizmet eden bir unsur olacaktır. Görev algısı ile ya da zoraki olmamalıdır. İstekle ve bazen de kendiliğinden olmalıdır. Evlilikte sabır, sadakat, koşulsuz sevmek, samimiyet, tutku, saygı ve anlayış olursa, mutlu bir birliktelik ve sağlıklı bir cinsel yaşama sahip olunur.
Kendiniz olarak kalın
Evliliğin ilerleyen yıllarında azalan cinsel tutkuyu sürdürmenin şifresi; duygusal açıdan karşındaki ile bütünleşirken kendiniz olarak kalabilmekten

26 Haziran 2016 Pazar

evliliklerde tehlikeli dönemeçler *

Kişilikleri, geçmişleri, beklentileri, ihtiyaçları farklı iki kişi… Farklı ailelerde, farklı şekillerde yetişmiş ya da yetiştirilmişlerdir. Bir gün bir yerde tanışır ya da tanıştırılırlar... Tam bekledikleri, hayalini kurdukları, hep arzu ettikleri kişiyi bulduklarına inanır ya da inandırılırlar… “Pembe panjurlu evlerinde bir yastıkta, mutlu ve mesut kocama” zamanları gelmiştir. Birbirlerini seviyorlardır. Bir aradayken mutlulardır. Ve bu hep böyle devam edecektir; iyi günde ve kötü günde, ölüm onları ayırana dek birlikte ve mutlu olacaklardır; tıpkı filmlerdeki gibi…
Her zaman bu kadar romantik ideallerle

eşler arasında sorumluluk paylaşımı *

Evliliklerin özellikle ilk beş senesinde, genellikle de ilk çocuk doğduktan sonra ailedeki görev ve sorumlulukların karı-kocanın arasında paylaşımı tartışmaların ana konularından biri olmaktadır. Aslında günümüzde, büyük şehirlerdeki pek çok evlilik, aile için yapılması gerekenlerin eşler arasında eşit olarak paylaşılması beklentisiyle kurulmaktadır. Evliliklerde maddi konular, çocuk bakımı ve yetiştirilmesi, ev işleri gibi konularda karı-kocanın ortak görev ve sorumlulukları olması beklenmektedir.
Eşitlik beklentisiyle kurulan bu evliliklerde ilk çocuğun doğumuna kadar iyi-kötü eşitlik

Sınırları belli iki yol *

Yaşam ve ölüm, sınırları belli iki paralel yoldur. Bizler yaşam yolunda yürürken aynı zamanda ölüm yolunda da yürürüz. Beden ve ruh ayrılamaz bir ikilidir, paraleldir, ikisi de yücedir.   ... ..   ... .. Aile denilen kurum, evlilik ilişkisi ile oluşur. Evlilik ilişkisini diğer bütün ilişkilerden ayıran en belirgin özellik eşler arasında yaşanılan cinsel ilişkidir. Evet, evlilik en büyük enerjisini

Evlilik sevginin ispatı mıdır? *

Özellikle evliliğin ilk yıllarında sıklıkla kadın ve erkek henüz birbirlerine bağlılıklarından tam emin olamadıkları için kaybetme korkusuyla birbirlerine daha ilgili, özenli ve hassas davranırlar. Ancak ilerleyen süre içinde, her şey artık fluluktan çıkar ve bağlılığın oluşmasıyla birlikte alışkanlıklar başlar. Bir süre sonra da, tutkulu ve heyecanlı ilk yıllardaki davranışlar değişmeye başlar. ... ..
Aslında bu yeni dönemde ilişkilerde adeta çok yönlü bir iklim değişikliği olur. İlk günlerin yakıp kavuran tutkulu ve sıcak aşk iklimi, yerini kimi zaman ılık, kimi zaman serin rüzgârların estiği, kimi