21 Ocak 2016 Perşembe

Ailedeki İlişkileri Olumsuz Etkileyen Faktörler Nelerdir *

Aile bireylerinin birbirleriyle ilişki biçimi muhabetlerinin kalitesini arttıran ya da düşüren önemli unsurlardandır.
Aile bireyleri arasındaki etkileşimi azaltan faktörelerse şöyle;
  • Aileyi ilgilendiren hususlar üzerinde yüzeysel konuşmalar yapmak
  • Aşırı soru sormak ve yersiz şüphe duymak
  • Geçmişte yaşanan üzücü olayları sürekli gündeme taşımak

Evliliklerde kıyamet ne zaman kopar*

... ..Kafeteryada oturmuştum bir gün… Yan masaya orta yaşlarda bir çift geldi. Garson sipariş almak için “Ne arzu edersiniz?” diye sordu.
Kadın, adamın gözüne baktı. Adam da elindeki listeye… “Ne istersin?” diye sordu karısına. Kadın, “Bilmem, Sen söyle…” dedi.
Bu, görünürde “Ne kadar uyumlu bir çift” gibi gelse de kendi damak tadını bir kenara iten, eşi kendisine hangi damak tadını sunarsa onu kabul edeceğim diyen bir “aynileşme” problemi idi hâlbuki…
“Zaman geçtikçe ister istemez eşler birbirine benziyor” demeyin sakın. Zira birbirine dönüştükçe eşler, o evlilik evlilik olmaktan çıkar…
Evliliğin kalitesi, eşler birbirine benzedikçe değil, kendi gibi kaldıkça olur…
Bir fizik hocasına “Kıyamet ne zaman kopar?” diye sordum.
“Enerji düzeyleri farklılığını kaybettiğinde.” diye cevap verdi. “Bunun adına Entropik Kıyamet” denilir diye ilave etti.
“Evrende enerji düzeyleri eksi ile artı arasında aktığı sürece dünya dönmeye devam edecek... Rüzgâr esecek, gök gürleyecek… Zıtlar arası enerji akımıdır canlılığı koruyan. ... ..
... .. Her evliliğin bir kıyameti vardır, o kıyamet, eşler arasındaki elektriğin kesilmesidir.
Eşler birbirine benzedikçe konuşacak konu kalmaz. Düşünce üretilmez…
Eş eşten elektrik alamaz…
Göz göze baksa kalbi pır pır atmaz…
Eli eline dokunsa heyecan duyamaz…
Aynı kendi eline dokunuyor gibi olur…
Hâlbuki dokunduğu el karşı cinsiyetten birisinin elidir… Ama aynileştikçe insanlar, cinsiyetler arasındaki elektrik farklılığı kalmaz… ... ..
Hisler, duygular farklılığını yitirmiş, aynileşmişse evliliğin kıyameti

18 Ocak 2016 Pazartesi

Niyet okumayı bırak *

Dinimiz, başkaları adına niyet okuyup; kendi zan ve düşüncelerimiz doğrultusunda hükme varmamızı yasaklıyor.
Hazır zaman, beraberinde biyolojik ve psikolojik birçok hastalık da getirdi. Bu hastalıkların bazıları ferdi planda bazıları da toplumsal dairede yaşanıyor. Biraz

13 Ocak 2016 Çarşamba

Toplumsal dinamikler *

-... .. Toplumsal dinamikleri güçlendiren en önemli etken ekonomik kalkınma ve kentleşmedir. İnsanlar üretip kazandıkça, okyup öğrendikçe, dünyadan haberdar oldukça “talep”ler oluşturuyorlar, bunları ifade ediyorlar, dünyada gördüklerini istiyorlar! İslami kesimler Batı’da gördükleri dini hurriyetleri “talep” ediyorlar. Başörtüsüyle laik üniversitede okuma mücadelesi veren genç kız; suskun köylülükten kurtulmuş, “talep”lerini seslendiren

Rejimler kendilerini zayıf hissettiğinde *

Gerileme sürecinde ulema *
-Geri kalmışlığın asıl sebebi dünya ticaret yollarının Akdeniz’den  okyanuslara kaymasıdır. Yeni kıtaların keşfi ve okyanus ticaretinde sömürgeciliğe açılan Batı Avrupa artık dünyanın ekonumik güç merkezidir. Bu o kadar belirleyici bir faktördür ki, Rönesans’ın beşiği olan İtalya bile Batı Avrupa’nın gerisine düşmüştür.
-Akdeniz’e bağlı olarak Osmanlı’nın ve İran’ın çökmesinin sebebi şeriat değildir. Sünnilik, Şiilik, padişahlık, şahlık

Eşinin hatasını yüzüne vurmak da aldatmadır *

Genellikle iş arkadaşları arasında başlayan arkadaşlıklar, açıkça adı konulmuş bir ilişkiye dönüşememiştir. Doğrudan cinsel ya da duygusal bir ilişki kurulmamıştır ama bu kişiler birbirlerinin yaşamları hakkında her şeyi bilirler. Tam olarak adı konulmadığı halde dostluk adı altında oluşan yakınlaşma genellikle eşlerden gizlenir; yani karılarının ya da kocalarının her şeyini bilen karşı cinsten bir arkadaşı olduğundan habersiz olan eşler aldatıldıklarının da farkında değildirler.