-Baskının
fazla hissedildiği, insanların kendi düşüncelerini ifade edemedikleri
ortamlarda yalanla daha çok karşılaşılır. Tersini söyleyecek olursak,
demokratik ortamda insanlar fikirlerini açıkça söylemekten çekinmedikleri için
daha az yalan söylerler. Ailelerde de durum aynıdır. ... ..
-Aile
bireylerinin demokratik olup olmadıklarını haber veren üç özellik vardır.
Bunlardan ilki özgürlükçülüktür,
eleştiriye açıklıktır; kişi
kendisini, eleştiren birisi olduğunda ona kızmaz, çünkü eleştirinin faydalı olduğunun farkındadır. İkinci özellik farklı fikirlere saygı göstermektir, çoğulculuktur. Üçüncü özellik ise otoriter, despot olmamaktır.
kendisini, eleştiren birisi olduğunda ona kızmaz, çünkü eleştirinin faydalı olduğunun farkındadır. İkinci özellik farklı fikirlere saygı göstermektir, çoğulculuktur. Üçüncü özellik ise otoriter, despot olmamaktır.
-Demokrat olmayan, otoriter kişilerin kendi
fikirlerini karşılarındakilere zorla kabul ettirmeye çalıştıkları rahatlıkla
görülebilir. Bu kişiler kötü bir durumla
karşılaştıklarında da savunmaya geçerek yalan söylemeye başlarlar.
-Aile
içerisinde baskı ortamının oluşması sadece yalancılığa, ikiyüzlülüğe sebep
olmaz; bireylerin bazı şeyleri gizlice yapmalartına, küsmek gibi pasif agresif
tepkiler geliştirmelerine de sebep olur. Örneğin ders çalışması için babasından baskı gören çocuk,
kitabını açar, çalışıyormuş gibi yapar, ama konuyu bir kere bile okumaz,
sınavdan düşük not alınca babasının tepkisini görür ve bundan keyif alır.
Çocuğun böyle bir pasif agresif tepki
geliştirmesi, babasından gördüğü tepkinin bir sonucudur.
*Genç Arkadaşım- Prof. Dr. Nevzat Tarhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder