15 Kasım 2013 Cuma

Tuhaf bir kadın – Leyla Erbil

Bir değerlendirme
Gerçekten tuhaf bir roman. Olayları zaten bildiğiniz varsayımı hâkim gibi. Okunması kolay. İlk basımı 1971 basımlı roman 152 sayfa. Sayfa kenarlarının daha koyu ve ışık almayan iç kısımları daha açık renk olan bendeki nüsha gibi; roman baba-kız ve annenin olaylara baktığı yerden kendi dönemini yansıtıyor. Ders alana bugün için dersler de var. Sürükleyici.  Alıntılar ve değerlendirmeler aşağıdaki
 gibi sıralanabilir:

“… Benden sıkılıyor ya da utanıyor gibiydi, bu hava bana da sirayet etti. … Bana “oku bakalım reis ne okuyacaksan” dedi. Bu kalabalık karşısında çok bozuldum, … Son olarak “kan”ı okudum. Bu şiiri de ilk genç kız olduğum gün, kapıldığım panik duygusuyla kalem almıştım:
Ey yüce Aşil’in mi topuğu bu
vurulup benim yatağımdaki
Yoksa kartalların göğe bindirdiği yerde

7 Ekim 2013 Pazartesi

Kuleli

Ne Topkapı, ne Kız Kulesi,
Ne Dolmabahçe, ne Beylerbeyi,
İlle de Kuleli, ille de Kuleli,
Sensin, şu Boğazın eşşiz güzeli.

  Çocukluk hayalim, kendimi bildim bileli,
İkinci yuvam, baba ocağından geleli,
Kuleli,
Mümkün mü acaba dönmek geri.

Sessiz, sakin, ama heybetli ve edalı,
Dostumsun, sende bulduğumu bulalı,
Kuleli,
Hasretimsin, bağrından çıkalı.

Tarihsin, her taşın inci mercan,

29 Ağustos 2013 Perşembe

Biyolojik anne*

Biyolojik anne bebeğini bırakıp gidiyor. Evin hizmetçisi bebeği büyütüyor. Çocuk onu anne biliyor. Yıllar sonra biyolojik anne geri dönüyor ve bu çocuk benim çocuğum diyor. Hayır diyor hizmetçi, onu ben büyüttüm. Hasta olduğunda başında ben bekledim, yere düştüğünde yarasını ben sardım, başı  ağrıdığında başını ben sıvazladım.
Hâkim bir daire çiziyor. Çocuğu da dairenin tam ortasına yerleştiriyor. Her iki kadına da çizginin dışına çocuğu kim çıkarırsa onun gerçek anne olduğuna hükmedeceğim diyor. İki kadın da tutuyor çocuğun kolundan. Hizmetçi birkaç saniye sonra bırakıyor. Biyolojik anne hınçla