-... .. Partneriniz sizin kurtarıcınız ya da ebeveyniniz değilidir.
Sizin beklentilerinizi karşılayarak sevginizi hak etmek, onun dünyaya geliş
amacı değildir.
-Ne tür bir ailede yetişirsek yetişelim hepimizin çocukluğuna ait
yaraları var. Duygusal yaralar. Bunların çoğunu bilinçli olarak hatırlamıyor
olsak bile, bilinçaltımız bu yaraların kayıtlarıyla doludur.
-Sevgi ilişkilerinin temel amacı çocukluk yaralarını iyileştirmektir.
-Sevgi ilişkilerinin temel amacı çocukluk yaralarını iyileştirmektir.
-Yarası olan bir insan sağlıklı olamaz ki. Bu yaralar, ilişkinin büyülü
evresi geçtikten sonra kendisini çeşitli
kılıklarda ifade eder; değersizlik ve güvensizlik duyguları, kıskançlık, güç mücadelesi gibi. Öncelik, kişinin sağlığına kavuşmasıdır.
kılıklarda ifade eder; değersizlik ve güvensizlik duyguları, kıskançlık, güç mücadelesi gibi. Öncelik, kişinin sağlığına kavuşmasıdır.
-Nasıl mı? İlişki içinde eşinizden, sevgilinizden
beklentilerinize odaklanmak yerine, bu beklentilerinizin altında yatan
tamamlanmamış çocukluk ihtiyaçlarınızın farkına varmayı, onları tanımayı
öğrenerek. Böylesi bir duyarlı bakış açısı ile sıradan olaylar bile anlam
kazanmaya başlar.
-İhtiyaçlarınızı ve arzularınızı
partnerinize anlatma sorumluluğu size aittir. Ondan kâhin olmasını
bekleyemezsiniz.
-... ..
-Partnerinizi maniple ederek isteklerinizi elde etmek / haklı çıkmak
için sarf edeceğiniz enerjiyi, kendinizi geliştirmek, güçlendirmek ve eşinizin
gelişimine destek olmak için kullanmayı seçmek mutlu bir ilişkinin temelidir.
-Haklı olmak yerine mutlu olmayı seçin.
-Haklı olmak yerine mutlu olmayı seçin.
*Küçük Kırmızı Aşk Kitabı – Nil Gün
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder