Kaporta tamircileri
ve ilaç sektörü
-Modern tıbbın (laboratuvar tetkikleri, görüntüleme yöntemleri, en son
teknolojilerle yapılan ameliyatlar dâhil) yetersiz kalabildiğini görüyoruz.Yetersiz
kalabiliyor, çünkü insan fizik bedenden ibaret değil ve insanın zihinsel
durumunu resmedecek bir görüntüleme yöntemi henüz yok.
-Bir yanda bütünlükten uzak, ‘kaporta tamircileri’ gibi eğitim almış
bizler (yani ‘modern tıp’
doktorları), diğer yanda kronik hastalıklardan kurtulmak için doktor
doktor gezen insanlarımız. Kasanın başında ise kronik hastalıkların
semptonlarını bastırarak ilaçlarını pazarlayan ilaç
sektörü!
sektörü!
-... ... ilaçlara bağımlı bir şekilde yaşamını sürdüren insanlar... ..
Tam bir kısır döngü! ... .. rant kapısı! ... .. Ve hepsinde ortak eksiklik
‘insan’ı, insanın yapılanmasını, ilişkilerini, etkileşimlerini bilmemek, tanımamak.
... .. Benim bedenim ne demek istiyor? ... .. ‘bilinçaltı yazılımlarımız’... ..
Bilinçaltı yazılımlar
-... .. böylesine karmaşık, bir o kadar da basit yaratılmış insanda
güvenli alanda kalma, hayatı en korunaklı bir biçimde idame ettirme görevi ‘zihin’
denilen yapının içinde programlanır, güvenli alanda kalma yazılımları zihinsel
yazılımlardır.
-Bilinç ve bilinçaltı diye
iki bölümden oluşan zihni, bir aysberg gibi düşünürsek, suyun üstündeki bölüm
bilinç, alttaki
(gözükmeyen fakat etkinliği çok daha fazla olan) bölüm ise bilinçaltıdır. Bizi koruyup kollayan, yaşamda duruşumuzu belirleyen,
güvenli alanda tutmak üzere bizi yöneten, adeta ‘bizi biz yapan’ bölüm, zihnin bilinçaltı yazılımlarıdır ki, bunlar
anne karnına düştüğümüz andan itibaren yüklenmeye başlayıp genellikle yedi
yaşına kadar tamamlanır.
-.... ..
-Bilinçaltı, duyguları üretir ve
saklar. Yaşarken tecrübelerle açığa çıkan duygunun enerjisi tüm bedende
saklıdır. 5 yaşında bir kız çocuğu eteğini açtı diye azarlanıp dayak yediyse,
açığa çıkan ‘negatif’ enerji bedende bloke olur. Buna benzer olaylar
tekrarlandığında bilinçaltı eteğin açılmasının tehlikeli olduğunu ‘yazar’. 20 yaşında rüzgârdan eteği açılsa veya eşi eteğini kaldırsa 5 yaşında
dayak yediğinde hissettiği aynı kötü
hisleri hisseder. Çünkü o an geçmişte bloke olmuş enerji tirteşir.
Bilinçaltına göre tehlikeli alana girilmiştir.
-Bilinçaltı, bilgisayarın ‘hard
disk’i gibidir. Yaşanılan her duygu yüklü olay birçok detayı ile burada
saklanır. ... .. İhtiyaç halinde bu bilgiler kullanılır. ... .. Bazen çözümsüz gibi düşünülen
durumlarda biliçaltı dosyalarını açarak çözüm üretir. Bu çözümler her zaman
mantıklı olmasa da, her zaman aynı amaca hizmet eder. Amaç, kişiyi güvenli
alanda tutmaktır. Hard diskinde erkeklerin
‘zararlı mahlûklar’ olduğu bilgisi varsa, evlenince bu bilgi doğrultusunda bulduğu
çözüm... ..
-Bilinçaltı, zihnin hayal
kuran bölümüdür. Hayaller hayata yön verir, hayaller doğrultusunda davranışlar
ortaya çıkar. Hayal dünyasının genişliği, renkliliği yaşamı renklendirir, kişiyi
üretken yapar.
-Olumlu hayaller kurmak
başarının anahtarıdır. ... ..
-Tüm başarılı buluşlar, sanat eserleri hayaller sonucu ortaya çıkmıştır.
-Bu gerçeğe rağmen çocukların hayal kurmaları istenmez, bastırılır. ... .. Mesela ‘ilk gece’ efsaneleriyle yetişen bir
genç kız. İlk gecenin hayalini kurar: ‘Ağrılı, acılı, bol kanamalı bir gece...’
ve hayali gerçekleşir! Korktuğu başına gelir. ... ..
Zihin-beden ilişkisi
-İnsan, ‘düşünce-duygu-davranış’ üçlüsünün bütünlüğü içindedir. Düşünce
ve duygular endoktrin sistem aracılığı ile hücrelerimizde kimyasal değişikler
meydana getirir.
-Kişinin kendini
huzurlu ve güvende hissetmesi vücudu ‘optimum’ sağlıkta tutar. Hücreler
olumsuz bir mesaj almadıkları için gelişim ve çoğalmalarına sağlıklı birşekilde devam ederler.
-Bedene ‘tehlikedesin’ mesajı gönderen duygular ise
*Ruh-Beden-Zihin bütünlüğünde KADINLIĞIN KEŞFİ – Jinekoklog Dr. Ayşe Duman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder