...
.. Adam ... .. günlerce dişini
fırçalamadan yatağa çok rahat girebiliyor. Kadın da: ” Zaten alan almış , satan
satmış” diyerek o yediği üç tabak dolmanın üzerine “Ne olacak
hatçe, beni beğenirse böyle beğensin, beğenmezse de erkek milleti değil mi
üzülmeye değmez, sen hele bir tabak daha koy bana ‘ diyebiliyor.
Kadının
umursamadığı bıyıkları, adamın çok kırıcı olmaya başlaması… Daha da acısı,
acaba kırıyor muyum diye düşünmemesi…
Düşünse de “Elbet yarın ya da ondan sonraki gün barışırız, bir ömür küs kalacak değiliz ya’ diye çok zekice fikir üretmesi
Düşünse de “Elbet yarın ya da ondan sonraki gün barışırız, bir ömür küs kalacak değiliz ya’ diye çok zekice fikir üretmesi
Hepside
evliliği yavaş yavaş öldürüyor. ... ..
...
.. nikah memurumuz desin ki.”Şimdi bak ablacığım ve abiciğim! Sizin aranızda
evlenmeniz için olumlu sebepler oluştuğu için bu masadasınız. Aranızda
boşanmanız için olumsuz sebepler meydana gelirse, hiç düşünmeyin hemen boşanın,
birbirinizi kandırmayın, sevginiz bittiği zaman diğer taraf kırılmasın diye,
yahut çocuklarınız var diye aynı yatağı paylaşmayın, gerek yok kasmayın, .. .. desin.
Bunu
çiftler aralarında da konuşsunlar. İki taraf içinde algı dünyalarında müthiş
bir “tatlı tehdit” olur. Erkek
kırmadan önce üç kez daha düşünür. Kadın
ise ayaklarını yıkamadan yatağa girmez ve çekici
gözükmek için eşi için süslenir. Diken üstünde yaşıyor gibi gözükseler de
bunu hayat prensipleri haline dönüştürdükleri vakit, iki taraf da sürekli
yeniden ve yeniden birbirini kazanmaya oynayacaktır. ... .. Daima suçu kendinden arayan bir tavır ile ellisinde dahi kocasının gözlerini sadece
kendisine çevirmeye çalışacaktır.
Mesela
bir erkek karısının yanında
televizyon izlerken “Şu kadın ne kadar güzelmiş” diyebiliyor. Karısı
kırılıyor mu diye düşünmüyor. Karısı da “alan almış, satan satmış” tavrı ile
vurdum duymaz davranabiliyor. Saygı bitmişse o evliliği hiç durmayın bitirin. Karşı tarafa olan saygıdan bahsetmiyorum.
Kendinize olan saygınız bitmiş ise bitirin. Çünkü kendine saygı duymayan bir
insan karşısındakine hayatta saygı duymaz.
Bir
flaman sosyoloji hocam vardı. ... .. Tartıştığımızda olur tabi, ama sinirlendiğim
zaman oturup evde ona yüzümü asmam. Bence bir kadının hiçbir zaman yüzünü
asmaması gerekir. Ben sinirlendiğim zaman kız arkadaşlarımı ararım. Hadi iki
gün bir başka şehre gezmeye gidelim derim. Ve hem ona hem kendime toparlanmamız
için zaman veririm. Eve döndüğümde tekrar gülümseriz birbirimize ve yenilenmiş
oluruz ” demişti.
...
.. evlenmiş mümin eşlerde bence
içlerindeki o çocuğu kaybetmemeli.... ..
*Yazın
tamamı için: Sema Maraşlı http://www.cocukaile.net/esi-garanti-gormek/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder