Okullar açıldı. Eşimin sınıfında kırk altı minik birinci sınıf öğrencimiz var. İlk günlerin alışma dönemini ve sonrası için muhtemel gelişmeleri paylaşmak isterim.
Bu sene öngörülen 66 ayını dolduran çocukların zorunlu olarak okula başlamaları konusunda doğru adım atıldığını düşünüyorum. İlk hafta iki ders saati ile başlayan çocuklar ikinci haftaya geldiklerinde daha yoğun bir programla karşılaştılar.
-Çocuk sayısı 20’li rakamları aşan sınıflarda bir öğretmenin bütün çocuklara yetişmesi zor,
-Sınıflardaki öğrenci miktarı 29’un altında olmalı.
-Kırk dakikalık ders süresi birinci sınıf öğrencileri için fazla uzun. Çocukların dikkatini öğretmen ve ders üzerinde toplayabilmek için ilk dönem süre 30 dakika ile sınırlandırılmalı.
-Günlük ders sayısı ikinci hafta üç ve sonraki haftalar dört olarak belirlenmeli.
-İlk izlenimlerimiz; çocuklar ilk 20 dakikadan sonra oyunlardan bile kopabiliyorlar, 40’ar dakikalık derslerin son bölümleri “dışarı çıkalım”, “uykum geldi” veya “anneee” seslerinin yükselmeye başladığı dakikalar oluyor.
-Kalabalık sınıflarda diğer bir sorun ise; ders ortasında tuvalete gitmek isteyenlerin sayısı, bu konu da düşünülmeli.
-Altıncı derse gelindiğinde uyuyanlar veya ağlayanların miktarı da dikkate alınmalı.
-Küçük tedbirler alındığında (sınıflardaki öğrenci miktarlarının azaltılması, ders sürelerinin ve günlük ders miktarlarının en azından birinci dönem için azaltılması vb.) verimliliğin artmasını sağlayabilecektir.
-İkinci dönem gelindiğinde yukarıda sıralanan sorunların giderek azalacağı düşünülebilir. Ancak 20 öğrencisi bulunan sınıflar ve 50 kişilik sınıflardaki performansın aynı olmasını beklemek de doğru olmayacaktır. Derslik miktarlarının artırılması yanında öğretmen ve okul idarecilerinin çocuk gelişimi konularında ciddi eğitim almaları da ayrı b ir konu olarak değerlendirilmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder